Sözlük
A | B | C | Ç | D | E | F | G | H | I | İ | J | K | L | M
N | O | Ö | P | Q | R | S | Ş | T | U | Ü | V | Y | Z
A harfi
Ace: Türkçe “as” olarak da kullanılır. Aseksüel spektrumu tanımlayan İngilizce kısaltma.
Acil durum hapı: Ertesi gün hapı olarak da bilinir. Korunma yönteminin kullanılmadığı, yanlış kullanıldığı ya da işlevsiz kaldığı (prezervatif yırtılması, doğum kontrol hapının unutulması vb.) cinsel ilişkilerin ardından istenmeyen gebelik ihtimaline karşı kullanılır. Reçete ile satılmazlar. Bu hapların yüksek etki sağlayabilmesi için korunmasız cinsel ilişkiden sonra en kısa zamanda alınması gerekir. Bu haplar bir doğum kontrol yöntemi değildir, sadece acil durumlarda kullanılabilir.
Açık ilişki: Partnerlerin karşılıklı onayla ilişki dışındaki başka insanlarla flört edebildiği ilişki türü.
Açılmak: LGBTİ+’ların kendi istekleri ile cinsiyet kimliği ve/veya cinsel yönelimlerini istedikleri insanlarla paylaşmasını tanımlar. Ortaya çıkmak olarak da bilinir.
Adet: Rahim iç dokusu, su ve kandan oluşan regl sıvısının belli aralıklarla (genelde 28-35 günde bir) vücuttan dışarı çıkmasını tanımlar. Regl, menstruasyon, aybaşı olarak da bilinir.
Adet döngüsü: Regl döngüsü olarak da bilinir. Son adet tarihinin ilk gününden bir sonraki adet tarihinin ilk gününe kadar geçen zamanı ve bu zaman içinde kişinin vücudunda gerçekleşen olayları ifade eder. Bir regl döngüsü genellikle 28-35 gün sürer. Bazı insanların döngüsü daha kısa ya da uzun sürebilir.
Adet kabı: Regl kabı ya da menstrual kap olarak da bilinir. Regl olduğunda insanların kullanabilecekleri huni şeklinde bir üründür. Vajinaya yerleştirilerek regl sıvısının içinde toplanmasını sağlayan hijyen ürünü. Genellikle medikal silikondan yapılır ve 12 saate kadar vajinada kalabilir.
Adet kanaması: Regl ya da regl olmak olarak da bilinir. Vücudunda rahim ve yumurtalıkları olan insanların (çoğunlukla doğumda atanan cinsiyeti kadın olan) vücutlarında her ay bir adet yumurtanın döllenmek üzere hazırlanır. Döllenme ihtimali için hazırlık yapan rahmin, kalınlaştırdığı iç duvarı gebelik oluşmama durumunda sıyrılarak vajinadan dışarıya çıkarılır. Rahim her ay yen bir hazırlık süreci yaşadığı için regl genellikle her ay düzenli olarak tekrarlar. Genellikle ilk kez 9-14 yaş arasında deneyimlenir.
Adolesan: Ergenlik döneminden geçen kişi. Ergenlik kısaca çocukluktan yetişkinliğe geçiş sürecidir. 8-9 yaşlarında başlayıp, 19-20 yaşlarına kadar devam edebilen sürede olan bedensel, zihinsel ve duygusal değişim ve gelişimlere verilen isimdir. Büyümenin hızlandığı, reglin ve sperm üretiminin başladığı ve doğurganlık yeteneğinin kazanıldığı bir zaman dilimidir.
Afrodizyak: Cinsel istek uyandıran ya da uyandırdığı düşünülen yiyecekler.
Ağrılı adet: Regl olmadan önce ya da olurken rahmin kasılması sonucunda deneyimlenen kramp, ağrı ya da rahatsızlık hissidir. Regl olan herkes bunu deneyimlemez ama deneyimlendiğinde de farklı şekillerde deneyimlenebilir. Ağrının çok şiddetli hissedilmesi durumunda bir uzmana danışmak faydalı olabilir.
AIDS: Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu için kullanılan İngilizce bir kısaltmadır. İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsüne (HIV) ilişkin gerekli tedavi yürütülmediğinde bağışıklık sisteminin zayıflaması sebebiyle ortaya çıkabilecek tabloya AIDS denir.
Aile planlaması: İnsanların çocuk sahibi olup ya da olmamak hakkında bilgi ve hizmetlere erişebilmesi, ve bu doğrultuda kendi için en sağlıklı kararı verebilmesidir. Çocuk sahibi olmaya karar verdiğinde de çocukların sayısı, hangi aralıkla çocuk sahibi olmak istediği ve yöntem bakımından çocuk sahibi olmayı planlama ve kontrol etmesine denir.
Aile planlaması hizmetleri: İnsanlara çocuk sahibi olup ya da olmamak hakkında bilgi, hukuki ve sağlık temelli hizmetler sunan hizmetlerin bütününe denir.
Akışkan cinsiyet: Gender fluid olarak da bilinir. Cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesinin sabit kalmaması ve ikili cinsiyet sistemine göre tanımlanmamasını ifade eder. Akışkan cinsiyet deneyimindeki insanlar, kendilerini bazen non-binary olarak da tanımlayabilir.
Akne: Genellikle ergenlik döneminde oluşan, sivilceye benzeyen bakteri ve yağ kaynaklı yumru veya yaralara denir. Akne genellikle yüz ve çevresinde olur fakat boyunda, sırtta veya kalçada da çıkabilir. Gelişimin olağan bir parçasıdır.
Alem: Birçok insanın aynı anda ve aynı ortamda cinsel davranış deneyimlediği buluşmayı temsilen kullanılan bir tabirdir. Grup seks olarak da bilinir.
Alloseksizm: Aksi belirtilmediği sürece her insanın mutlaka cinsel çekim duyduğunu varsayan normatif düşünce. Alloseksizm, aseksüel spektrumdaki insanlara karşı ayrımcılığa sebep olabilir.
Ally: Türkçe müttefik olarak da bilinir. Genellikle kendini LGBTIQA+ olarak tanımlamayan fakat LGBTIQA+’ların hak mücadelesine farklı şekillerde destek olan insanlar için kullanılır.
Alternatif döllenme: Spermin bir uzman tarafından rahime yerleştirilmesiyle gerçekleştirilen dölleme yöntemidir. Yapay döllenme olarak da bilinir.
Am: Argoda vulva ya da vajina için kullanılan bir terimdir.
Amenore: Menopoz veya hamilelik haricinde regl döngüsünün durmasıdır. İlaç kullanımı, aşırı egzersiz, yeme bozuklukları, depresyon, stres gibi çeşitli sebeplerden oluşabilir.
Anal birleşme: Penis veya seks oyuncakları gibi nesnelerin anüsle birleşmesini içeren cinsel davranış.
Analingus: Ağız ve/veya dille anüsün uyarılmasını içeren cinsel davranış.
Anal-oral seks: Analingus.
Anal oyuncaklar: Özellikle anüsü veya çevresini uyarmak için kullanılan seks oyuncaklarıdır. Anal tıpaç, anal boncuklar, prostat masajı aletleri ve çeşitli dildolar bu oyuncaklardan bazılarıdır.
Anonim test: Hiçbir kimlik bilgisi vermeden gerçekleştirilen testleri tanımlar. Cinsel yolla aktarılabilen enfeksiyon testlerinde, damgalanma ve mahremiyet ihlaline karşı tercih edilebilir.
Anoreksiya nervoza: Fiziksel ve psikolojik etkileri olan bir beslenme bozukluğudur. Anoreksiyaya çoğu zaman olumsuz beden algısı eşlik eder ve kişi ne kadar zayıf olursa olsun aynaya baktığında kendini kilolu görebilir. Bu durumda bir sağlık uzmanından destek almak önemlidir.
Anti ayrımcılık yasaları: Cinsiyet kimliği, cinsel yönelim, din, dil, etnik köken, yaş ya da dış görünüş gibi kimlik özellikleri üzerinden bazı insan ya da gruplara yönelik ayrımcılıkları azaltmayı veya ortadan kaldırmayı hedefleyen yasalardır.
Antibiyotik: Bakteri kaynaklı enfeksiyonların tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Vücuda zarar veren bakterileri yok etmek ya da çoğalmalarını durdurmak amacıyla kullanılır.
Anüs: Popo içindeki açıklıktır/deliktir. Katı dışkı vücuttan bu açıklık sayesinde atılır.
Apış arası: İki bacağın arasında kalan alan.
Aromantik: Cinsel çekim duyabilen fakat romantik çekim hissetmeyen insanları tanımlar. Aromantiklik bir spektrumdur ve pratikte kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Şemsiye kavramdır, yani birçok farklı deneyimi kapsayabilir.
Aseksüel: Cinsel çekim hissetmeyen ya da genelde partnerli cinsel davranışlara çekim hissetmeyen kişilerin cinsel yönelimlerini tanımlamak için kullandıkları bir kavram. Aseksüellik bir spektrumdur ve pratikte kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Şemsiye kavramdır, yani birçok farklı deneyimi kapsayabilir.
Aşk: Bir ya da birden çok kişiye karşı hissedilebilen yoğun sevgi duygusu. Aşkın çok farklı türleri vardır.
Atanan cinsiyet: Doğumda atanan cinsiyet ya da atanmış cinsiyet, doğumda ya da öncesinde, bebeğin dış genitallerine (cinsel organlarına) bakılarak belirlenen cinsiyettir. Vulva ile doğan bir bebeğe kız, penis ile doğan bir bebeğe oğlan cinsiyeti atanır. Sadece kadın ve erkek cinsiyetlerinin var olduğunu varsayan düşünceye ikili cinsiyet sistemi denir. Bazen çocuklar tipik bir vulva ya da penis ile doğmayabilir ve interseks olabilir. Bir insanın cinsiyeti dış özelliklerine bakılarak ya da varsayımlarda bulunarak anlaşılamaz.
Ateşini söndürme: Yüksek cinsel istek duyulan bir cinsel ilişki sonrasını tanımlayan argo bir terim.
Aybaşı: Regl, adet, menstruasyon. Rahim iç dokusu, su ve kandan oluşan regl sıvısının belli aralıklarla (genelde 28-35 günde bir) vücuttan dışarı çıkmasını tanımlar.
Ayrımcılık: Cinsel yönelim, cinsiyet, cinsiyet kimliği, ırk, renk, ulusal köken, din, cinsiyet ifadesi, engellilik, yaş gibi nedenlerden dolayı kişilerin deneyimledikleri ya da direkt olarak onlara yapılan olumsuz muamele. Ayrımcılık bireylere ya da gruplara yönelik olabilir.
Ayva: Memeler için kullanılan argo bir terim.
Ayrıcalık: Bir insan ya da gruba, sahip olduğu ya da olmadığı şeylerden ya da kimliği sebebiyle tanınan avantajlar, haklar veya dokunulmazlık.
Azgın: Yüksek cinsel istek duyan insanlar için kullanılan argo terim.
B harfi
Bakire: Daha önce cinsel ilişki deneyimlememiş insanlar için kullanılır. Cinsel ilişkinin tanımı insandan insana değişiklik gösterdiğinden, bakire olma/olmama durumu da farklı şekillerde deneyimlenebilir.
Bakteri: Tek hücreli mikroorganizma grubudur. Vücut için yararlı ve zararlı olabilecek bakteriler vardır.
Bakteriyel vajinozis: BV kısaltmasıyla da bilinen bir vajinal enfeksiyondur. Vajinadaki gardnerella vagіnalis isimli bakterilerin fazla çoğalmasından kaynaklanır. Kokulu vajinal akıntı, vulvada kaşıntı ya da yanma gibi belirtiler olabilir. Tedavisi vardır. Cinsel yolla aktarılabilen bir enfeksiyon değildir.
Bartholin bezi: Vajinal açıklığın her iki tarafında olan, bezelye büyüklüğündeki iki dokudur. Salgıladıkları sıvı sayesinde vajinal ıslanma sağlarlar. Vulvanın dışarıdan bakıldığında görülen bir bölümü değildir.
Beden algısı: İnsanların bedenleri ve dış görünüşleri ile ilgili olumlu veya olumsuz hisler ve düşüncelerinin tümü. Beden algısı, grupların ya da toplumların belirlediği güzellik standartlarından etkilenebilir.
Beden olumlama: Tüm bedenlerin fiziksel özellikler, renk, kıl, engellilik, fonksiyon ve benzeri fark etmeksizin eşit derecede olağan ve değerli olduğunu savunan akım. İnsanlarda olumlu beden algısı yaratmaya çalışır.
Bel soğukluğu: Gonore olarak da bilinir. Cinsel yolla aktarılabilen bakteri kaynaklı bir enfeksiyondur. Vajina veya penis ucunda yeşil ya da sarı akıntı, idrar sırasında yanma, regl dönemleri arasında kanama gibi belirtiler olabilir. Tedavisi vardır.
Bekaret: Bakire olma durumu.
Bekarlık: Yasalara göre evlenmemiş olma hali. Günlük dilde bekarlık, partner ilişkisi olmayan insanlar için kullanılabilir.
Benlik saygısı: İnsanın kendine verdiği değer ve saygı. Benlik saygısı, insanın kendini değer görmeyi, sevilmeyi ve sayılmayı hak eden biri olarak algılamasına destek olur.
BDSM: BDSM, İngilizce Bondage, Discipline & Domination, Submission & Sadism and Masochism terimlerinin baş harflerinden oluşturulmuş bir kısaltmadır. Türkçe Bağlama, Disiplin & Hükmetme, İtaat & Sadizm ve Mazoşizm anlamına gelir. BDSM, karşılıklı onay ve istek dahilinde gerçekleşen çeşitli fiziksel ve duyusal davranışları, güç ve rol değişimlerini kapsayan bir şemsiye kavramdır.
Bi: Biseksüel kelimesinin kısaltması.
Bi-meraklı: Bi-curious olarak da bilinir. Genelde kendini heteroseksüel, lezbiyen ya da gey olarak tanımlayan ama başka cinsiyetlerden insanlarla fiziksel, duygusal ya da cinsel davranış deneyimleme merakı olan insanlardır.
Binder: Göğsü düz hale getirecek şekilde memeleri sarmaya yarayan göğüs bandajı. Genelde memelerini daha küçük hale getirmek isteyen veya beden disforisi olan trans erkekler ve nonbinarylerin kullanabildiği bir üründür.
Biseksüel: Birden fazla cinsiyete duygusal veya cinsel çekim hisseden insanları tanımlar. LGBTIQ+ kısaltmasındaki B harfinin karşılığıdır. Panseksüel ve poliseksüelleri de kapsayan bir şemsiye kavram olarak da kullanılır.
Biyolojik cinsiyet: Kişinin kromozomları, hormonları, cinsel ve üreme organlarına bakılarak belirlenen cinsiyet. Biyolojik cinsiyet her zaman sabit değildir ve bir insanın cinsiyet kimliğini belirlemez.
Boşalmak: Genellikle penisten meni çıkışına verilen isimdir. Orgazm ile aynı anda olabileceği gibi farklı zamanlarda da gerçekleşebilir.
Bulboüretral bezler (Cowper bezleri): Boşalma öncesi penisten çıkan sıvının bir kısmını salgılayan ve penis kanalının asidik dengesini sağlayan ön sıvının üretildiği bezler.
Bulimia nervoza: Fiziksel ve psikolojik etkileri olan bir beslenme bozukluğudur. Kontrolsüz bir şekilde yüksek miktarda yemek yeme ve sonrasında vücuda alınan bu besinlerden kurtulmak için kusma ve benzeri davranışların sergilendiği atakları içerir. Genellikle olumsuz beden algısı eşlik eder. Bir uzmandan destek almak önemlidir.
Butch: Maskülen ifadeye sahip lezbiyenler için kullanılan İngilizce bir terimdir.
Büyük dudaklar: Dış dudaklar.
C harfi
Cenin: Fetüs.
Cerrahi kürtaj: Bir uzman tarafından gebeliğin cerrahi operasyon ile sonlandırılması işlemidir. Lokal ya da genel anestezi altında ve bir klinikte gerçekleştirilir.
Cinsel ayrımcılık: Cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, cinsiyet ifadesi gibi özelliklerine dayanarak bazı insanlar veya gruplara yöneltilen olumsuz ve ayrımcı ifade ve davranışlar.
Cinsel birleşme: Vajina ya da anüsün penis, parmak, el, seks oyuncağı ve benzeri ile birleşmesini ifade eden cinsel ilişki durumu.
Cinsel çekim: İnsanların bir ya da birden fazla insana, davranışa veya duruma karşı hissettiği cinsel yakınlık, etkilenme ya da beğenme hissi.
Cinsel davranış: Cinsel bir bağlamda ve genellikle haz alma amacıyla deneyimlenen davranışların tümü. Cinsel davranışlar tek başına ya da karşılıklı onay olduğunda partnerli ilişkilerde deneyimlenebilir.
Cinsel eğitim: Cinsellik eğitimi.
Cinsel gelişim: Doğum öncesi dönemden başlayarak insanın büyümesiyle gelişen ve değişen, cinsel varoluşa dair tüm özellikleri kapsayan bir süreçtir. Fizyoloji, psikoloji, biyoloji, sosyoloji, toplumsal cinsiyet, cinsiyet kimliği, cinsel yönelim gibi kavramlar bu sürecin parçasıdır.
Cinsel ilişki (seks): Cinsel bir bağlamda ve partnerli bir ilişkide vücudun, cinsel organlar ve erojen bölgeler de dahil farklı bölümlerinin kullanılmasıyla deneyimlenebilen davranışlar bütünüdür. Cinsel ilişkinin tanımı ve uygulanış biçimi insanların istek, ihtiyaç, değer yargıları ve amaçlarına göre değişir. Cinsel ilişki öpüşme, dokunma, sürtünme, vajinal ilişki, oral ilişki, anal ilişki, seks oyuncakları ve benzerini kapsayabilir.
Cinsel iktidarsızlık: Penisi olan insanlarda ereksiyon olamama halini tanımlamak için günlük dilde kullanılan bir ifadedir. Bu ifadeyi kullanmak doğru değildir çünkü ereksiyonun iktidar veya güç sahibi olmak ya da olamamakla bir ilişkisi yoktur. Ereksiyon olamama, bir cinsel işlev bozukluğu olarak erektil disfonksiyon şeklinde de tanımlanır.
Cinsel istismar: Çocukların yetişkinler tarafından cinsel olarak sömürülmesini tanımlayan bir cinsel şiddet türüdür. Uluslararası sözleşmeler ve ulusal hukuk metinlerinde 18 yaşından küçük her insan çocuk olarak tanımlanır. Cinsel istismar, aile ortamında, sosyal çevrede veya tanıdık olmayan yetişkinler tarafından gerçekleştirilebilir ve bir suçtur. Çocukların varoluşları ve cinsel gelişimlerinde büyük zararlara ve travmalara sebep olur.
Cinsel muafiyet: İsteyerek veya istenmesine rağmen, cinsel yönelimi, kişisel değerleri, bedensel özellikleri ya da başka durumlar sebebiyle cinsel davranışlar deneyimlememeyi tanımlar.
Cinsel organ: Cinsel uyarılma, cinsel haz ve üreme ile ilişkilendirilen vücut bölümleridir.
Cinsel partner: Cinsel herhangi bir davranış ya da ilişkide bulunulan insan ya da insanlar.
Cinsel sağlık: Cinsel varoluşa bağlı fiziksel, psikolojik ve sosyal iyi olma halini ifade eder.
Cinsel saldırı: İstenmeyen ve onay verilmeyen tüm bedensel temasları kapsayan bir şiddet türüdür. İstek ve onay haricinde dokunmak, sarılmak, okşama gibi davranışlar cinsel saldırıya örnektir.
Cinsel taciz: Sözlü, bedensel ya da çevrim içi olarak gerçekleştirilebilen, onayın olmadığı cinsel davranışları kapsayan bir şiddet türüdür. Laf atmak, istenmeyen cinsel içerikli mesaj göndermek gibi davranışlar cinsel tacize örnektir.
Cinsel terapi: Cinsel varoluşa dair konuşmak istenen ya da rahatsız olunan konuların ele alındığı, bireysel ya da partnerli şekilde bu alandaki uzmanlarla gerçekleştirilebilen bir terapi türüdür.
Cinsel yönelim: Bir insanın kime duygusal, romantik veya cinsel çekim hissettiğini tanımlar. Herhangi bir çekim hissetmemek de bir cinsel yönelimdir.
Cinsellik: Canlılarda cinsel varoluşa dair tüm davranışları, süreçleri, kimlikleri, ifadeleri, düşünce ve davranışları içeren sistem. İnsan cinselliği, cinselliğin yalnızca bedensel ve fiziksel yönlerini değil, psikolojik, toplumsal ve politik boyutlarını da kapsar.
Cinsellik eğitimi: Cinsellik, beden, ilişkiler, iletişim, toplumsal cinsiyet, cinsel sağlık, enfeksiyonlar, cinsel haklar ve benzeri konularda bilgi ve becerilerin yaşa uygun ve bilime dayalı şekilde aktarılmasını kapsayan eğitim.
Cinsel istek: Cinsel anlamda ilgi ve istek duymaktır. Bu istek bir cinsel davranışa, bir düşünceye ya da bir ifade ediş biçimine, insanlara veya durumlara karşı hissedilebilir. Cinsel isteği herkes farklı şekillerde deneyimleyebilir.
Cinsel şiddet: Cinselliğin kontrol etmek, denetlemek, küçük düşürmek, aşağılamak ve cezalandırmak amacıyla bir şiddet aracı olarak kullanılmasına cinsel şiddet denir. Cinsel şiddet farklı türleri kapsayan şemsiye bir kavramdır.
Cinsel yolla aktarılabilen enfeksiyonlar (CYAE): Genellikle korunmasız cinsel davranışlar sırasında bedensel temas, vücut sıvıları, kan yoluyla ya da başka şekillerde insandan insana aktarılabilen enfeksiyonları tanımlar. Örneğin, HPV, HIV, Hepatit B ve Hepatit C, cinsel yolla aktarılabilen virüslerin sebep olduğu enfeksiyonlardan bazılarıdır.
Cinsiyet: Genellikle atanmış cinsiyet anlamına gelen, fakat zaman zaman hatalı şekilde, toplumsal cinsiyet ya da cinsiyet kimliği yerine kullanılan kavramdır.
Cinsiyet ayrımı gözetmeyen: İnsanları cinsiyet kimliği, cinsel yönelim, cinsiyet ifadesi gibi cinsel varoluşa dair özelliklere göre ayırmayan düşünce ve davranışlar bütünü.
Cinsiyet ifadesi: Bir insanın cinsiyet kimliğini dış dünyaya sergileme biçimidir. “Cinsiyet sunumu” olarak da tanımlanır. Konuşma tarzı, saç, kıyafetler, makyaj, aksesuarlar ve benzeri cinsiyet ifadesini oluşturabilir.
Cinsiyet kimliği: Bir insanın kendini ait hissettiği ve bağ kurduğu cinsiyettir. Cinsiyet kimliği, sadece beden ve fiziksel özellikler ile değil, psikolojik ve toplumsal boyutlar ile alakalıdır.
Cinsiyet rolleri: Atanmış cinsiyetlerine göre insanlara yüklenen duygu, düşünce ve davranış kalıplarını, beklentileri, sorumlulukları ve rolleri kapsar.
Cinsiyetçilik: Bir cinsiyetin diğerinden üstün olduğunu savunan görüş ve ideolojidir. Cinsel ayrımcılık ise insanların diğer insanlar hakkındaki yargıları, kişisel değerlerden çok cinsiyete dayandığında ortaya çıkan ve kimi zaman nefret içeren çatışmalı durumdur. Daha genel olarak cinsiyete dayanan her tür ayrım, cinsel ayrımcılık olarak tanımlanabilir.
Cinsiyetsiz: Herhangi bir cinsiyete ait hissetmeyen ya da kendini ikili cinsiyet sistemi içinde kadın veya erkek olarak tanımlamayan insanların kullanabildiği bir tanım.
Cisgender (siscendır): Cisgender ya da natrans, cinsiyet kimliğini atanmış cinsiyeti ile uyumlu/paralel hisseden insanları tanımlamak için kullanılır.
Cisnormativite: Cisgender olmanın ve onunla ilişkili düşünce ve davranışların tek doğru, doğal ve normal olduğunu varsayan sistem.
Kremaster (refleksi): Penisi ve testisleri olan insanlarda, kremaster kasının kasılmasıyla istemsiz olarak testislerin yukarı çekilmesini tanımlar.
Cross-dresser: Travesti
Cunnilingus (Kanalingus): Vulvaya uygulanan oral seks. Vulvanın dil ya da ağız ile cinsel haz amaçlı uyarılması, öpülmesi ya da yalanması.
Ç harfi
Çarpılmak: Ani ve yoğun romantik duygular hissetmek için kullanılan argo bir terimdir.
Çıplak: Üzerinde hiçbir kıyafet olmamak.
Çok aşklılık: Poliamor. Partnerlerin karşılıklı onayla ilişki dışındaki başka insanlarla duygusal ve romantik ilişkiler yaşayabildiği ilişki türü.
Çok eşlilik: Poligami. Birden fazla partnerle sözlü ya da yasal olarak ilişkide olma durumu.
Çük: Penis için kullanılan argo bir kelimedir.
D harfi
Damat sancısı: Testis sızısı için kullanılan argo bir tabirdir. Peniste uzun süreli uyarılma sonucunda boşalmanın gerçekleşmemesi halinde testislerde hissedilebilen bir ağrıyı tanımlar.
Değerler: İçinde yaşanılan coğrafya, kültür, aile, toplum, dini inançlar ve benzeri yoluyla şekillenen ve zamanla değişebilen düşünce, yargı, beklenti ve anlamlar bütünü.
Demiseksüel: Derin bir duygusal bağ kurmadan önce cinsel çekim hissetmeyen insanların kendilerini tanımlamak için kullanabildiği bir terim. Aseksüel spektrumda bulunan bir cinsel yönelimdir.
Demiromantik: Derin bir duygusal bağ kurmadan önce romantik çekim hissetmeyen insanların kendilerini tanımlamak için kullanabildiği bir terim. Aromantik spektrumda bulunan bir cinsel yönelimdir.
Depo-provera: Her 12 haftada bir uzman tarafından koldan veya kalçadan enjekte edilen hormonal bir gebelik önleyici yöntemdir. Halk arasında “depo” ya da “ateş” olarak da bilinir.
Dış dudaklar: Vulvanın en dış kısmını oluşturan ve genelde üzerinde kıl olan derilerdir. Labia majora ve büyük dudaklar olarak da bilinirler.
Dış gebelik: Döllenmiş bir yumurtanın gebeliği oluşturmak üzere yerleştiği rahme değil, rahim dışında genellikle yumurta kanalına yerleşmesidir. Bu durumda fetüs gelişmez ve dış gebelik oluşur. Dış gebelik sağlık açısından zararlı olabilir, sonlandırılmalıdır.
Dış genital: Bacakların arasında kalan ve cinsel organların dışarıdan bakılarak görülebilen bölümleridir. Örneğin, vulva, penis, testisler gibi.
Dildo: Penis şeklinde bir seks oyuncağıdır.
Dikey geçiş: HIV+ yani HIV’le yaşayan bir insandan gebelik, doğum ya da emzirme sırasında fetüs ya da bebeğe virüs geçişine denir.
Diyafram: Bir doğum kontrol yöntemidir. Vajinal ilişkiden önce vajinaya yerleştirilir ve spermin rahme geçişini önler.
Doğal aile planlaması: Herhangi bir ürün kullanmadan, regl döngüsünü takip ederek gerçekleştirilen doğum kontrol yöntemini tanımlar.
Doğum: Fetüsün genellikle tamamen geliştikten sonra rahimden çıkış sürecidir. Vajinal doğum ve sezaryen doğum olarak iki farklı doğum gerçekleşebilir.
Doğumda atanan cinsiyet: Atanan cinsiyet.
Doğum kontrol hapları: Bir doğum kontrol yöntemidir. Yumurtlamayı engelleyerek gebeliğin oluşmasını önler.
Doğum kontrol yöntemi: Planlı gebeliklerin gerçekleşmesi ya da istenmeyen gebeliklerin önlenmesi için kullanılan yöntemlerin tümü.
Doğum öncesi bakım: Hamile sağlığını ve fetüsün büyüme ve gelişimini izlemek için insanların hamilelikleri boyunca aldığı sağlık hizmetleri.
Doğurgan: Gebelik için gerekli özellik ve işleve sahip kişiler ya da dönemler için kullanılan tabir.
Doğurganlık: Gebelik oluşturmak için gerekli işlev ve özelliklere sahip olma durumu.
Döllenme: Yumurta ile spermin birleşerek bir embriyo oluşturması sürecine döllenme adı verilir.
Drag: Cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesine bağlı tüm performansları kapsayan bir şemsiye kavramdır. Genellikle ikili cinsiyet sisteminin ve toplumsal cinsiyet rollerinin eleştirel bir şekilde ele alınmasıyla gerçekleşir. Drag queen ve drag kingleri kapsar.
Düş azması: Islak rüya.
Düşük: Tam dönemini doldurmadan hamileliğin kendi başına sona ermesi.
E harfi
Elisa testi: HIV’in vücuda girmesinden sonra vücudun HIV’e karşı ürettiği antikorları tespit etmek için kullanılan bir testtir. Bu antikorların tespitiyle sonuç HIV negatif veya pozitif sonucu çıkar.
Embriyo: Rahim içinde fetüs ve sonrasında bebek olarak adlandırılan organizmanın, gebeliğin ilk 8 haftasındaki gelişimsel evresininin bilimsel adı.
Endometrium: Rahim içi zarı olarak da bilinir. Her regl döngüsünde rahmin iç yüzeyinde kalınlaşan, her regl döneminde vajinadan regl sıvısı olarak çıkan dokunun ismidir.
Endometriozis: Rahim iç dokusuna benzer bir dokunun, rahmin dışındaki vücut bölgelerine yerleşmesiyle oluşan bir hastalıktır. Bu dokuya endometrium denir. Endometrium, rahim dışındaki vücut bölgelerine yerleştiğinde, tıpkı rahim içindekiler gibi regl döneminde kalınlaşır ve vücuttan çıkmaya hazırlanır. Bu da yoğun regl ağrısına ve endometriumun yerleştiği bu bölgelerin etrafındaki dokularda iltihaplanmaya ve yaralara sebep olur.
Ensest: Aile üyeleri ya da yakın akrabalar arasında gerçekleşen cinsel ilişkileri tanımlar. Genellikle yetişkinlerin çocuk ve ergenleri maruz bıraktığı cinsel istismardan bahsetmek için kullanılır.
Epididimis: Spermlerin taşınması ve depolanmasını sağlayan bir tüptür. Penisi olan insanların üreme sisteminde, testislerin üzerinde bulunur.
Erdişi: Erkek veya kadın olarak tanımlanan bedenlerden daha çeşitli genetik, hormonal ve fiziksel cinsiyet özellikleriyle doğan insanları tanımlar. Kullanılması doğru değildir, interseks kelimesi tercih edilmelidir.
Ereksiyon: Ereksiyon, artan kan akışıyla sertleşen, büyüyen veya kabaran bütün erektil dokuları kapsar. Ereksiyon bir kas veya kemikle ilişkili değildir, kan akışına bağlı olarak oluşur. Ereksiyon penis, klitoris, meme ucu gibi organlarda gerçekleşebilir.
Erektil disfonksiyon: Peniste ereksiyon yani sertleşme olamamasını tanımlayan bir cinsel işlev bozukluğu.
Ergenlik dönemi: İnsan hayatında ergenlik ile başlayan ve yetişkinliğin ilk dönemlerine kadar süren döneme denir.
Ergenlik: Çocukluktan erişkinliğe geçiş sürecidir. 8-9 yaşlarında başlayıp, 17-18 yaşlarına kadar devam edebilen süreçte olan tüm bedensel, zihinsel ve duygusal değişim ve gelişimleri kapsar.
Erkek Fatma: Erkeksi veya maskülen olduğu varsayılan özelliklere sahip kadınlar için kullanılan bir ifadedir. Bir insan kendini tanımlamak için bu ifadeyi kullanmadığı sürece kullanılması doğru değildir.
Erkek: Bir cinsiyet kimliğidir ve insanların kendini nasıl hissettiğiyle ve tanımladığıyla ilgilidir.
Erkeklik: Toplumun erkekler için uygun gördüğü bütün rolleri, sorumlulukları, düşünce ve davranış biçimlerini tanımlar. Toplumsal cinsiyet rollerine işaret eder; bu toplumdan topluma ve zaman içinde değişkenlik gösterebilir.
Erkek prezervatifi: Penis üzerine takılarak kullanılabilen bir korunma yöntemidir. Cinsel yolla aktarılabilen enfeksiyonlar ve istenmeyen gebeliklerden korur.
Erkeksi: Maskülen. Bir cinsiyet ifadesidir ve kişinin kendini dış dünyaya nasıl sunmak istediğiyle ilgilidir. Erkeksilik, kişinin erkeklikle ilişkilendirdiği veya toplumda erkekliği temsil ettiği varsayılan görünüm, tarz, davranış ve tutumları sergilemek olabilir.
Erken boşalma: Orgazm kontrolünün çok az olması ya da hiç olmamasına bağlı olarak istenenden daha erken bir anda peniste boşalma olmasını ifade eder.
Erojen: İnsan vücudunda yüksek duyarlılığa sahip ve uyarıldığında rahatlama, cinsel uyarılma ve orgazm gibi cinsel tepkiler üretebilen bölgeler.
Ertesi gün hapı: Korunmasız ya da korunma yöntemlerinin işlevini yitirdiği (prezervatifin yırtılması, meninin prezervatiften sızması gibi) cinsel ilişkilerden sonra rahmi olan insanların kullanabileceği ve gebeliğin oluşmasını önleyen haplardır. Ertesi gün hapı bir korunma yöntemi değildir; yalnızca acil durumlarda kullanılmalıdır.
Eşcinsel radarı: İngilizce gaydar kelimesinin Türkçesidir. Bir insanın eşcinsel olduğunu anlamaya yaradığı varsayılan sezgiyi tanımlar. Ancak bu gerçek anlamda bir radar değildir, çünkü bir insanın cinsel yönelimi dışarıdan bakılarak ya da varsayımlarla anlaşılamaz.
Eşcinsel: Kendi cinsiyet kimliğinden insanlara karşı çekim hissedenler için kullanılır. Geyler ve lezbiyenleri kapsar.
Eşeysel bezler: Üreme hücrelerinin üretildiği vücut bölümü.
F harfi
Fahişe: Seks işçilerini tanımlamak için kullanılan ve olumsuz çağrışımları olan argo bir tabir.
Feminen: Kadınsı.
Fetiş: Cinsel hazzın artırılması için ihtiyaç duyulan herhangi bir nesne, vücut uzvu veya duruma yönelik cinsel istek ve tahrik hissedilmesini tanımlar.
Fetüs: Gebeliğin üçüncü ayının başından gebeliğin sonuna kadar geçen süre içinde rahimde gelişen organizmanın bilimsel ismidir.
Femdom: BDSM seansı ya da ilişkisinde dominant olan kadın. İngilizce female domination ifadesinin kısaltmasıdır.
Fisting: Vajina/iç cinsel organlar veya anüsün elin tamamı ile uyarılmasını tanımlayan cinsel davranış. Herhangi bir cinsiyet kimliği ya da cinsel yönelimden insanlar tarafından deneyimlenebilir. Bu davranış yavaş ve nazik bir süreçle yapılan ve genellikle bolca kayganlaştırıcı, iletişim ve güven gerektiren bir davranıştır.
Flört: İnsanlar arasında karşılıklı hoşlantı ve çekime dayanan, sözlü, yazılı, bedensel etkileşim ve iletişim içerebilen bir ilişki türü.
Flört şiddeti: Flört şiddeti, duygusal, romantik veya cinsel ilişkilerde gerçekleşen şiddet durumlarına denir. Flört şiddeti fiziksel, psikolojik, sözlü, dijital, ekonomik ya da cinsel olmak üzere çeşitli şekillerde gerçekleşebilir.
Fransız öpücüğü: Dudaktan dudağa öpüşme sırasında dillerin temas etmesini veya dudakların hafif ısırılmasını tanımlar.
Frengi: İnsandan insana cinsel yolla aktarılabilen, bakteri kaynaklı bir enfeksiyondur. Sifiliz olarak da bilinir. Aynı zamanda gebe kişiden cenine hamilelik ya da doğum sırasında da aktarılabilir.
Frijit: Kadınlarda cinsel isteksizliği ifade etmek için kullanılan, olumsuz anlamlar taşıdığından kullanılması doğru olmayan bir tabir.
G harfi
Gebe kalma: Yumurta ve spermin fallop tüpünde birleşmesine denir.
Gebelik önleyici halka: Vajinal halka.
Gebelik önleyici: Gebeliği önlemek için kullanılan hormonal ve cerrahi yöntemlerin tümüne verilen ad.
Gender-fluid: Akışkan cinsiyet.
Gender neutral: İnsanların kendi cinsiyet tanımı olabileceği gibi ifadeler/kelimeler için de kullanılır. Cinsiyet ayrımı yapmayan, kapsayıcı ve ikili cinsiyet sisteminde olmayan anlamına gelir.
Gender nonconforming: Toplumların, doğumda atanan cinsiyetine göre insanlardan sahip olmalarını beklediği ve ikili cinsiyet sistemine göre belirlenen rollere, ifadelere, düşünce ve davranış kalıplarına uymayan insanları tanımlar.
Genderqueer: Kendini ikili cinsiyet sisteminin dışında tanımlayan insanların kimliklerini tanımlamak için kullanabildiği bir kelime. Queer olarak da kullanılır. Aynı zamanda ikili cinsiyet sisteminin dışındaki diğer tüm kimlikleri kapsayan şemsiye bir kavramdır.
Genel ahlak: Bir toplumda çoğunluk tarafından kabul edilen değerler. Bu değerler etik ya da yasal olma koşuluna tabi tutulmadan, gerçekliği sorgulanmadan kimi zaman doğru ve gerekli olduğu varsayılan değerler olabilir.
Genital: Vücudun bacaklar arasındaki bölümünde yer alan, penis, vulva, klitoris gibi cinsel organları kapsayan bölümü. Üreme organları olarak da adlandırılır.
Genital sakatlama (Kadın sünneti) : Tıbbi olmayan nedenlerle vulva ve klitorisi yaralayan her türlü uygulama. Genital sakatlama bazı Afrika, Asya ve Orta Doğu ülkelerinde dini inançlar, kültürel gelenekler, hijyen konusundaki yanlış bilgiler, bekaretin korunması, erkeğin cinsel hazzını arttırmak gibi sebeplere dayanarak yapılabiliyor. Çoğunlukla kişinin istek ve iradesi dışında ve çocuk yaşta gerçekleştirilen bu uygulama; çocuğun cinsel istismarı, kadına karşı cinsel şiddet ve insan hakları ihlali olarak görülüyor.
Genital siğil: HPV enfeksiyonunun sebep olduğu ve genital bölgede görülen küçük kabartılardır.
Geri çekme: Penis-vajina birleşmesi içeren cinsel ilişkilerde peniste boşalma olmadan önce penisin vajinadan çıkarılmasını tanımlar. Etkili bir doğum kontrol yöntemi değildir.
Gevşek: Penisin ereksiyon olmadığı anlardaki yumuşak hali.
Gey: Kendi cinsiyet kimliğinden farklı cinsiyetteki bir kişiye çekim hisseden insanları, özellikle de erkeklere karşı duygusal, romantik veya cinsel çekim hisseden erkekleri tanımlar. LGBTIQ+ kısaltmasındaki G harfinin karşılığıdır.
Gizlilik: Sağlık kuruluşlarının bir insanın sağlık bilgilerini, kişinin izni alınmadığı sürece, herkesten gizli tutacağını gösteren yasal bir anlaşmadır.
Glans: Penis ya da klitoris başı.
GLBTQ: Gey, lezbiyen, biseksüel, trans ve queer kısaltması. Ayrıca LGBTQ olarak da bilinir.
G noktası: Vajinanın içinde olduğu ve uyarıldığında kişiye cinsel haz verdiği varsayılan bölüme verilen isim. G noktasının ne olduğu ve nerede olduğu hakkında çok fazla yanlış bilgi vardır. Vulva ve vajinalar çeşitlidir ve her insana cinsel haz veren vücut bölümleri birbirinden farklıdır.
Gonore: Bel soğukluğu
Göğüs: Vücudun boyun ile karın arasında yer alan ve akciğer, kalp gibi organları barındıran bölümüdür. Meme ve göğüs sıklıkla birbirinin yerine kullanılsa da eş anlamlı değildir. Meme, göğüste bulunur.
Göt: Argoda insanların üstüne oturdukları vücut kısımları için kullanılan terimdir.
Gri aseksüel: Cinsel çekimi az ya da nadiren hisseden insanlar için kullanılan bir cinsel yönelim.
Gri aromantik: Romantik çekimi az ya da nadiren hisseden insanlar için kullanılan bir cinsel yönelim.
Grup seks: İkiden fazla insanın aynı anda ve aynı ortamda cinsel davranış deneyimlediği cinsel ilişki.
Günlük ped: Reglin ilk gününde veya sonuna doğru sıvı yoğunluğu büyük ölçüde azaldığında ve vajinal akıntılar için tercih edilebilen tek kullanımlık ürünlerdir. Yapışkan dış yüzeyi sayesinde iç çamaşırına yapıştırılarak kullanılan kanatsız günlük pedler, aslında regl döngüsünün hiçbir aşaması için gerekli değildir ve günlük olarak kullanılmaları önerilmez.
Güvenli seks: Partnerlerin kendilerini rahat ve iyi hissettiği, karşılıklı onayın olduğu, cinsel yolla aktarılabilen enfeksiyonlar ve istenmeyen gebelik ihtimaline yönelik korunma yöntemlerinin kullanıldığı cinsel ilişkileri tanımlar.
H harfi
Hamilelik: Sperm ve yumurtanın döllenmesi ve rahime yerleşmesinden doğuma kadar tamamlanması 10 aya yakın süren süreç.
Hamilelik testi: Bir insanın hamile olup olmadığını anlamaya yarayan test. Bu testler, kanda veya idrarda, döllenmiş yumurta rahime yerleştiğinde vücut tarafından üretilen hCG (human chorionic gonadotropin) hormonu olup olmadığını tespit eder. Doğruluk oranları yüksektir.
Hand job (elle muamele): Cinsel organın el ile uyarılmasını tanımlayan İngilizce ifade. Genellikle penisin elle uyarılması için kullanılır.
Haz: Cinsel davranışlardan fiziksel veya psikolojik zevk ve tatmin almak. Tek başına veya partnerli bir cinsel davranışta deneyimlenebilir.
Hemcins: Aynı cinsiyet kimliğinden olan insanlar için kullanılır.
Hepatit B: Hepatit B virüsünün (kısaca HBV) sebep olduğu cinsel yolla aktarılabilen bir enfeksiyondur. Vücutta karaciğeri etkiler ve tedavi edilmediğinde çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Kan ve vücut sıvıları yoluyla aktarılabilir.
Hepatit C: Hepatit C virüsünün (kısaca HCV) sebep olduğu cinsel yolla aktarılabilen bir enfeksiyondur. Vücutta karaciğeri etkiler ve tedavi edilmediğinde çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Kan yoluyla aktarılabilir.
Hermafrodit: Erkek veya kadın olarak tanımlanan bedenlerden daha çeşitli genetik, hormonal ve fiziksel cinsiyet özellikleriyle doğan insanları tanımlar, doğru kullanımı intersekstir. İnterseks halk arasında hermafrodit, çift cinsiyetli, erdişi gibi kelimelerle bilinir. Bu kelimeler interseks olmanın aynı anda kadın ve erkek olmak anlamına geldiğini düşündürse de interseks deneyimi 40’a yakın biyolojik çeşitliliği kapsar. Bu kelimelerin kullanılması doğru değildir.
Herpes: Herpes simpleks virüsünün (kısaca HSV) sebep olduğu bir CYAE’dir. Sıklıkla ağız ve cinsel organlarda, daha nadiren de göz, parmaklar ve açık yaraların olduğu yerlerde uçuk şeklinde görülür. Enfekte bölgeyle temas yoluyla aktarılır. Herpesin mevcut tedavisi virüsü ve enfeksiyon belirtilerini kontrol altına alma amaçlıdır. Bunun için antiviral ilaçlar ve bağışıklık sistemini güçlendirecek ürün ve tedaviler vardır.
Hetero-esnek: Kendini heteroseksüel olarak tanımlayan ama cinsel yönelimini heteroseksüellik dışında da deneyimlemeye açık hisseden insanların kullanabileceği bir tanım.
Heteronormativite: Heteronormativite, heteroseksüelliğin ve onunla ilişkili düşünce ve davranışların tek doğru, doğal ve normal olduğunu savunur.
Heteroseksüel: Kendi cinsiyet kimliğinden farklı cinsiyetteki bir kişiye çekim hisseden insanlar için kullanılır. Örneğin, bir kadının erkeklerden hoşlanması gibi.
HIV pozitif: HIV+ veya HIV pozitif olmak, HIV’le yaşamak anlamına gelir. Bu, vücutta HIV, yani İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü olduğunu ifade eder. Ayrımcılık ve yargılama içermeden HIV statüsü belirten bir kavramdır.
HIV testi: HIV statüsünü, yani vücutta HIV olup olmadığını öğrenmek için yapılan test.
Hijyen: İnsanların vücutlarını ve çevrelerini sağlıklı tutmalarını yarayan temizlik ve bakım.
Himen: Vajinal zarın tıbbi adı. Vajinanın iç kısmında olabilen ve ince dokulardan oluşan bir yapıdır. Genellikle “kızlık zarı” olarak bilinir ama bu şekilde kullanılması doğru değildir. Çünkü zar, cinsiyet kimliğinin veya bekaret durumunun bir göstergesi değildir.
Histerektomi : Rahmin ameliyatla alınması. Fallop tüplerinin ve yumurtalıkların cerrahi yöntemlerle çıkartılması. Genellikle sağlığı tehdit eden koşullarda ya da cinsiyet uyum ameliyatlarında bu uygulama yapılmaktadır.
Ho: Cinsel partner sayısının çok olduğu düşünülen kadınlar için kullanılan İngilizce aşağılayıcı bir argo kelime.
Homofobi: Gay, lezbiyen ya da biseksüel olan ya da olduğu düşünülen insanlara karşı ayrımcılık, yargılama, ön yargı ve nefret içeren söz ve davranışların tümü.
Homofobik: Gay, lezbiyen ya da biseksüel olan ya da olduğu düşünülen insanlara karşı ayrımcılık, yargılama, ön yargı ve nefret içeren söz ve davranışlarda bulunan insanları tanımlar.
Homoseksüel: Eşcinsel.
Hormon: İç salgı bezlerince salgılanan, kana geçen ve organların çalışmasına, büyüme, gelişme, üreme ve cinsel gelişme de rol oynayan maddelerin tümü. Örneğin; östrojen, testosteron.
Hormon enjeksiyonu: Ön ergenlikte ya da farklı gelişimsel sebeplerle kişilerin kullandığı ve doktorlar tarafından dozu, süresi, uygulanması takip edilen bir seri hormonal takviye. Zaman zaman gebelikten korunma yöntemi olan depo-provera yerine de kullanılan bir kavramdır.
Hormonal yöntem: Yumurtlamayı engelleyen bir doğum kontrol yöntemi.
HPV: Human Papilloma Virüsü olarak bilinen virüsün sebep olduğu bir enfeksiyondur. Rahim ağzı, vajina, penis, anüs ve boğazda etkinlik gösterebilir. 40’tan fazla HPV tipi vardır. Bunlar yüksek riskli ve düşük riskli olarak ikiye ayrılır. Düşük riskli tipler (HPV-6 ve HPV-11 gibi) HPV’den etkilenen bölgede geçici doku değişikliklerine ve siğillere sebep olabilir. Yüksek riskli tipler ise (HPV-16 ve HPV-18 gibi) ilerlemesi ve önlem alınmaması durumunda kansere neden olabilir.
HPV aşısı: HPV’nin 9 türüne yönelik koruma sağlayan ve 3 dozda uygulanan bir aşıdır. Özellikle ergenlik döneminde veya 26 yaşına kadar HPV aşısı olmak, enfeksiyon ihtimalini büyük ölçüde azaltır. HPV enfeksiyonunun sebep olabileceği kanserlere karşı %90’dan daha yüksek bir başarı oranı vardır.
I harfi
Islak rüya: Rüyalanmak veya düş azması olarak da bilinir. Genellikle gece, uyku sırasında peniste boşalma veya vulvada kayganlaşma/ıslaklık olmasını tanımlar. Bunun adı “gece salınımı”dır ve ergenlik sürecinde birçok insanın deneyimleyebileceği olağan bir durumdur.
Islanma: Lubrikasyon.
Israrlı takip: İngilizce stalking olarak bilinir. Birini tehdit ederek veya korkutarak, fiziksel olarak ya da dijital yollarla takip etmek; kişinin özel alanına ve sınırlarına saldırarak güvenlik duygusunu zedelemek olarak tanımlanır.
İ harfi
İbne: Eşcinsel erkekleri tanımlamak için kullanılan aşağılayıcı bir ifadedir. Bununla birlikte bazı eşcinseller kendilerini tanımlamak için “ibne” kelimesini kullanabilirler.
İç dudaklar: Vulvanın bir parçasıdır. Vajinal açıklığın dış tarafında, dış dudakların iç tarafında kalan deri. Labia minora olarak da bilinir.
İdrar yolu enfeksiyonu: İdrarın vücuttan dışarı çıkması sırasında kullanılan organlarda bir enfeksiyon olmasını tanımlar. Bu organlar böbrek, idrar borusu, idrar kesesi (mesane) ve idrar yoludur (üretra).
İdrar: İdrar kesesinde biriken sıvı atık. İdrar yoluyla vücudu terk eder, vücudun boşaltım sisteminin bir parçasıdır. Günlük dilde “çiş” olarak da bilinir.
İmplant: Deri altı çubuk olarak da bilinir. Deri altına yerleştirilen ve 3 yıl süre ile yüksek oranda doğum kontrolü sağlayan bir yöntemdir.
İnfertilite: Kısırlık.
İnterseks: İnterseks, erkek veya kadın olarak tanımlanan bedenlerden daha çeşitli genetik, hormonal ve fiziksel cinsiyet özellikleriyle doğan insanları tanımlar. İnterseks olmak biyolojik ve bedene dair bir durumdur; hastalık ya da kusur değildir.
J harfi
Jinekolog: Vulvası ve rahmi olan insanların, cinsel ve üreme organlarında görülebilecek sağlık ihtiyaçları ve durumları ile ilgilenen uzmanlar. Hastanelerde “kadın hastalıkları uzmanı” olarak da bilinir.
Jinekoloji: Vulvası ve rahmi olan insanların, cinsel ve üreme organlarında görülebilecek sağlık ihtiyaçları ve durumları ile ilgilenen bilim dalı. Hastanelerde “kadın hastalıkları uzmanlığı” olarak da bilinir.
K harfi
Kadın: Bir cinsiyet kimliğidir ve insanların kendini nasıl hissettiği ve tanımladığıyla ilgilidir.
Kadınlık: Toplumun kadınlar için uygun gördüğü bütün rolleri, sorumlulukları, düşünce ve davranış biçimlerini tanımlar. Toplumsal cinsiyet rollerine işaret eder; bu toplumdan topluma ve zaman içinde değişkenlik gösterebilir.
Kadın prezervatifi: Vajinal prezervatif.
Kadınsı: Feminen. Bir cinsiyet ifadesidir ve kişinin kendini dış dünyaya nasıl sunmak istediğiyle ilgilidir. Kadınsılık, kişinin kadınlıkla ilişkilendirdiği veya toplumda kadınlığın temsil ettiği varsayılan görünüm, tarz, davranış ve tutumları sergilemek olabilir.
Kalça: Uyluk kemiği ve pelvis arasında kalan eklemdir.
Kapsamlı cinsel eğitim: Yerel ve uluslararası standartları olan, kanıta dayalı şekilde hazırlanmış, genelde sistematik bir program izleyen ve cinselliğe ve cinsel sağlığa dair bilgi, beceri ve tutum kazandırmayı hedefleyen bir eğitim modelidir.
Karşı cins: Kendi ile aynı cinsiyet kimliğinde olmayan kişiler için kullanılsa da karşı cins demek sadece iki ve birbirine zıt cinsiyetin olduğunu varsayar. Cinsiyetler birbirlerine zıt değil, sadece birbirinden farklıdır dolayısıyla karşı cins yerine kendinden farklı cins/cinsiyet kimliğinde denmesi daha doğrudur.
Karşılıklı mastürbasyon: Partnerlerin yan yanayken kendi vücutlarına veya birbirlerinin vücutlarına dokunacak şekilde mastürbasyon yapmaları.
Kasık: Karnın bittiği yer ile bacakların başladığı yer arasında kalan vücut bölümüdür.
Kasık biti: Kasıktaki kıllarda yaşayan ve oraya yumurtalarını bırakan bir tür parazittir. Kasık bitleri yerleştikleri vücuttaki kanı emerek beslenirler, bu yüzden de kaşıntıya sebep olurlar. Cinsel ilişki ve temas yoluyla aktarılabilir. Kasık bitlerinin vücuttan kaldırılmasını sağlayan ve çoğalmasını engelleyen bazı ilaçlar 7-10 gün arasında etki eder.
Kaşık pozisyonu: Partnerlerin yan yatar pozisyonda durduğu ve bedenlerinin aynı tarafa dönük olduğu bir sarılma veya seks pozisyonudur.
Kayganlaştırıcı: Genellikle cinsel davranışlar sırasında cinsel organlarda, anüste ya da vücudun farklı yerlerinde kayganlığı arttırmak için kullanılan ürünlerdir. Tek başına veya partnerli cinsel davranışlar sırasında ve çeşitli sebeplerle kullanılabilirler. Uyarıcı jel veya masaj jeli olarak da bilinirler.
Kıllanma: Vücudun özellikle koltuk altı, cinsel organlar gibi bölgelerinde kılların çıkma sürecine verilen ad. Ergenlikle beraber çoğu insanın vücudunda daha çok belirginleşir.
Kısırlaştırma: Kalıcı bir doğum kontrol yöntemidir. Yumurta ve spermlerin üreme işlevinin durdurulmasını tanımlar. Tüplerin bağlanması (tüp ligasyonu) ve vazektomi olarak bilinir.
Kısırlık: Biyolojik yollardan üreme ihtimali olmama durumu.
Kız: Doğumda atanmış cinsiyeti kadın olan insanların çocukluk ve ilk gençlik yıllarını tanımlayan kategori.
Kızlığını bozmak: Vulvası olan birinin ilk kez penis-vajina birleşmesi içeren bir cinsel ilişki yaşamasını tanımlayan aşağılayıcı bir ifade. Kullanılması doğru değildir.
Kızlık zarı: Doğru kullanımı vajinal zar olan ifade.
Kink: İçinde yaşanan dönem ve toplumun “normal” olarak tanımladığı cinsel davranışlar dışında kalan tüm davranış, oyun ve ifadeler. Güvenli bir ortamda deneyimlenebilir; yanlış, ayıp ya da “anormal” değildir.
Kist: Vücudun farklı yerlerinde oluşabilen, iyi veya kötü huylu olabilen yapılardır. Uzmanlar tarafından düzenli kontrollerinin yapılması önemlidir.
Klamidya: Hücrelerin içinde parazit şeklinde yaşayan bir bakterinin sebep olduğu bir CYAE’dir. Klamidya bakterisi oral, anal veya vajinal ilişki yoluyla aktarılabilir. Vajina, anüs veya penisten gelen akıntı, kasıkta veya testislerde ağrı, ateş, idrar sırasında acı gibi belirtiler oluşturabilir. Antibiyotik tedavisi uygulanır.
Klitoris: Vulvanın bir parçası ve dış genital organlardan biri olan klitoris, bir haz merkezidir. Üretranın üzerinde yer alan klitorisin baş kısmı dış genitalde bulunur; ancak iki uzantısı bedenin içindedir, yani dışarıdan görülemez. Klitoris son derece hassas bir organdır. Birçok kişide direkt olarak klitorisin uyarılması orgazmı sağlar. Klitoris uyarıldığı zaman şişer ve büyür. Bu anlamda yapısal olarak klitoris ve penis birbirlerine benzer.
Kondom: Prezervatif.
Koruyucu: 18 yaşının altında olan birine bakım sağlamak için yasal sorumluluğu olan kimse.
Köpek pozisyonu (doggy): Bir partnerin elleri ve dizleri üzerinde çömelerek durduğu ve diğer partnerinse onun hemen arkasında ayakta durduğu seks pozisyonu.
Kürtaj: Hamileliği çeşitli sebeplerden sona erdirmek için kullanılan medikal bir prosedürdür.
Kürtaj sağlayıcılar: Kürtaj olmak isteyenlerin bu sağlık hizmetine erişebileceği yerleri tanımlar. Özel bir doktor muayenehanesi veya klinikler, kürtaj sağlayıcılara örnektir.
L harfi
Labia: Vulva dudakları.
Lateks bariyer: Cinsel yolla aktarılabilen enfeksiyonlardan ve istenmeyen gebelikten korunma sağlayan, lateksten yapılmış bariyer yöntemi.
Lateks: Elastikiyeti sağlayan bitki özünden elde edilen madde. Bazı kondomlar lateksten üretilir. Bazı insanların latekse karşı alerjisi olabilir. Kimi markalar bu sebeple lateks olmayan ürünler de üretir.
Lezbiyen: Kadınlara karşı duygusal, romantik veya cinsel çekim hisseden kadınları tanımlar. LGBTIQ+ kısaltmasındaki L harfinin karşılığıdır.
LGBTİ+: Lezbiyen, gay, biseksüel, trans ve interseks kelimelerinin baş harflerinden oluşturulmuş kısaltma. + işareti, cinsiyete bağlı çeşitli beden ve kimlik özelliklerini kapsar.
Libido: Birinin cinsel dürtü veya cinsel frekans miktarı için başvurulan bir terimdir.
Lubrikasyon: Cinsel organların cinsel uyarılma ile beraber üretebileceği ıslaklık, kayganlık.
Lubrikant: Kayganlaştırıcı
Lybrel: Bir doğum kontrol hapıdır. Regli durdurur.
M harfi
Mahremiyet: Bir ya da birden çok kişiye ait olan bilgilerin veya bazı özelliklerin gizli tutulması ve korunmasını tanımlayan kelime.
Mamografi: Memenin içindeki dokuları görüntülemeye ve herhangi bir hücresel değişim olup olmadığını anlamaya yarar. Meme kanserinin erken teşhisinde sık başvurulan bir tarama yöntemidir.
Mantar enfeksiyonu: Mantar enfeksiyonu vücudun çeşitli bölgelerinde oluşabilir. Vulvası olan insanlarda vajinal mantar enfeksiyonu oldukça yaygındır. Cinsel yolla aktarılabilen bir enfeksiyon değildir ve tedavisi vardır.
Maskülen: Erkeksi.
Mastürbasyon: İnsanların vücutlarını veya çeşitli araçları kullanarak tek başlarına veya partnerleriyle birlikte deneyimleyebileceği bir cinsel davranıştır. Mastürbasyon, genelde cinsel haz ve orgazm deneyimlemek için yapılır.
Mastürbatör: Penislerin ve bazen büyük klitorislerin içine girebileceği şekilde kullanılan esnek seks oyuncaklarıdır. Çok çeşitli dokuda olabilir, titreşim veya pompa özelliği barındırabilirler.
Meme: Göğüs bölgesinde iki çıkıntı şeklinde bulunan, şekil ve görünüm bakımından çeşitlilik gösteren organlar.
Meme ucu: Memelerin uç kısmında yer alan, dokunmaya ve sıcaklığa duyarlı bölge. Meme başı olarak da adlandırılır. Aynı zamanda emzirebilen insanlarda sütün çıkışını sağlayan yer.
Meme kontrolü: Memelerde kist, şişlik, yumru ve benzeri olup olmadığını tespit etmek için kişinin kendi kendine veya bir uzman eşliğinde yapabileceği rutin kontroller.
Ménage-à-trois: Üç insanın birlikte cinsel davranış deneyimlemesini tanımlayan Fransızca bir ifade.
Menarş: İlk regl döngüsü.
Meni: Boşalma sırasında penisten çıkan, içerisinde üreme hücresi olan spermleri bulunduran beyaz, yoğun ve hafif yapışkan sıvı.
Menopoz: Menopoz, yumurtalıklardaki aktivitenin bitmesiyle regl döngüsünün kalıcı olarak durmasını tanımlar. Ortalama 45-55 yaşlarında gerçekleşir. Menopoz bir hastalık değildir, regl döngüsünün başlaması kadar bitmesi de olağandır.
Menstruasyon: Regl.
Menstrual döngü: Regl döngüsü.
Menstrual kap: Regl kabı, adet kabı
Menstrual külot: Regl külodu
Mesane: İdrarı depolayan organdır. İdrar kesesi olarak da bilinir.
Mifepristone (RU486): Gebeliği erken dönemde sonlandırmaya yarayan kürtaj hapı. Türkiye’de erişimi yoktur.
Mizojini: Kadın düşmanlığı olarak da bilinir. Kadınlara karşı duyulan nefret, korku ve düşmanlık; ve bu hislerin oluşturduğu tüm düşünce ve davranışlar.
Misyoner pozisyonu: Partnerlerin yüzlerinin birbirine dönük olduğu seks pozisyonu. Bir partner sırt üstü yatarken diğer partner yüzü ona dönük olacak şekilde üstünde durur.
Mono: Epstein-Barr virüsünün sebep olunan bir enfeksiyondur. Boğaz ağrısı, şişmiş lenf bezleri ve düşük dereceli ateş gibi belirtiler gösterir. Tükürük yoluyla bulaşır ve genellikle “öpücük hastalığı”olarak bilinir.
Monogami: Tek eşlilik.
Mons pubis: Klitorisin üst kısmındaki kıllı bölgedir. Venüs tepesi olarak da adlandırılır.
N harfi
Natrans: Cisgender
Nefret suçu: Bir kişiye veya gruba karşı ırk, dil, din, cinsiyet ve cinsel yönelim gibi önyargı doğurabilecek nedenlerden ötürü işlenen, genellikle şiddet içeren suçlar. Eğer bu suç bir defaya mahsus olarak işlenmemişse ve süreklilik arz ediyorsa, suç işleyenler nefret grubu olarak adlandırılırlar.
Norm: Bir grup tarafından kural olarak belirlenmiş, yerleşmiş, kabul gören değer.
Nefret söylemi: Ön yargı, yabancı korkusu/düşmanlığı, ayrımcılık, cinsiyetçilik, LGBTİ+fobi gibi unsurlardan beslenen; insanlara ya da gruplara yönelik nefret içeren söylemler.
Non-binary: Cinsiyet kimliğini ikili cinsiyet sistemine göre kadın ve erkek kategorileri içinde tanımlamayan insanların başvurabileceği bir ifade. Nan baynıri olarak okunur.
O harfi
Oğlan: Erkek çocuk.
Onay: Belli bir fiziksel/cinsel davranışı özgür iradeyle, sözlü olarak veya beden diliyle onaylamak yani kabul etmek anlamına gelir.
Onay inşası: Kişinin onay vermediği herhangi bir davranış için verdiği “hayır”ı “evet”e çevirmek için kullanılan; fiziksel zorlama içermeyen, duygusal baskının kullanıldığı yöntemlerdir.
Onay kapasitesi: Bir insanın onay gerektiren bir durumun koşullarını anlayabilecek ve buna yönelik karar alabilecek bilinç ve kapasiteye sahip olduğunu tanımlar.
Onay yaşı: Bir insanın yasal olarak cinsel davranışlara onay verebilme yaşı. Dünyanın birçok yerinde değişiklik gösterir fakat genellikle onay yaşı 14 ile 18 arasındadır. Türkiye’de bu yaş 18’dir.
Oral bariyer: Oral ilişkilerde cinsel yolla aktarılabilen enfeksiyonlara karşı koruma sağlayan, vulva veya anüs üzerinde kullanılabilen bir yöntemdir. Türkiye’de oral bariyer üretilmediği için kondomu keserek açık bir şekilde oral bariyer olarak kullanmak mümkündür.
Oral kontraseptifler : Doğum kontrol haplarının bilimsel adıdır.
Oral seks: Vulva, penis, testisler, anüs, meme gibi bölgelerin ağız ve dil yoluyla uyarılması.
Orgazm: Genellikle cinsel uyarılma ile beraber genitaller, çevresi ve bedenin farklı yerlerindeki kasların kasılma sonucu gerçekleşen bir reflekstir. Yoğun uyarılma sonucunda oluşan kasılmalar, bedensel ve zihinsel olarak deneyimlenebilir ve birçok insan tarafından hazzın en yüksek noktası olarak tanımlanır.
Ortho evra: Deri üzerine yapıştırılan hormonal bir doğum kontrol yöntemidir.
Os: Vajina ve rahim arasında bulunan serviksin orta kısmındaki çok küçük açıklık.
Ovülasyon: Yumurtlama.
Ö harfi
Ön sevişme: Cinsel ilişki öncesinde partnerlerin yakınlaşmak için deneyimlebileceği çeşitli temas ve cinsel davranışlar. Ön sevişme ifadesi, cinsel ilişkilerin “ön sevişme” ve “esas sevişme”/cinsel birleşme olmak üzere iki aşamadan oluştuğu algısını yaratabilir. Ancak her insanın cinsel ilişki tanımı ve cinsel ilişki deneyimleme biçimi birbirinden farklıdır. Bazı insanların ön sevişme olarak tanımladığı cinsel davranışlar başka insanlar için cinsel ilişkinin kendisi olabilir.
Ön sıvı: Özsu ya da zevk suyu olarak da bilinir. Cinsel uyarılma ile beraber penisten çıkan az miktardaki şeffaf sıvıyı tanımlar. Zaman zaman sperm barındırabilir.
Öpücük hastalığı: Mono.
Östrojen: Yumurtalıklar tarafından üretilen bir hormondur. Fonksiyonlarından bir tanesi adet döngüsünü düzenlemeye destek olmaktadır. Miktarı farklı olmakla beraber her insanda vardır.
Özsu: Ön sıvı.
P harfi
Panseksüel: Cinsiyet kimliği veya cinsel yönelimi fark etmeksizin insanlara romantik veya cinsel çekim hissedebilen kişileri tanımlayan cinsel yönelim.
PAP Smear testi: Pap testi için vajina veya rahim ağzından hücre örneği alınır. Alınan örnekte HPV’nin sebep olabileceği hücresel herhangi bir değişiklik olup olmadığı incelenir. Değişiklik test edilmediyse sonuç negatif olarak belirlenir.
Parazit: Herhangi bir canlının vücudu üzerinde yaşayabilen, o canlıdan beslenerek hayatını devam ettiren organizmalardır. Parazitler, yerleşmiş olduğu canlının sağlığına zarar verebilir ve olumsuz etkileyebilirler.
Parmaklamak: Bir veya birkaç parmak kullanılarak vajinanın uyarılması.
Ped: Yapışkan dış yüzeyi sayesinde iç çamaşırına yapıştırılarak kullanılan tek kullanımlık regl ürünleridir. Pedler, regl sıvısının yoğunluğuna göre farklı boy ve katmanlarda üretilebilir.
Pelvik muayene: Vulva, vajina, rahim (uterus), rektum, pelvis ve yumurtalıkların sağlıklı olup olmadığını test etmek için başvurulan uzman kontrolü.
Pelvik taban: Pelvis, yumurtalıklar, rahim ve mesane için destek sağlayan kas ve bağ grubu.
Pelvis: Leğen kemiği olarak da bilinir. Göbeği alt bölgesi ile kasık arasında bulunur.
Pencere dönemi: Enfeksiyon statüsünü daha doğru şekilde tanımaya yarayan zaman dilimi. Vücudun bir enfeksiyona maruz kaldığı ve enfekte olduğu zaman ile bu enfeksiyona yönelik antikor geliştirmeye başladığı zaman arasında geçen dönemdir. Vücutta belli bir enfeksiyona yönelik antikor üretilip üretilmediğini kontrol eden testlerde pencere dönemini göz önünde bulundurmak önemlidir.
Penetrasyon: Bir cinsel organ ya da objenin başka bir cinsel organ ile birleşmesi ile yaşanan cinsel aktivite. Cinsel birleşme anlamına da gelebilir.
Penis: Bazı insanlar bacakların vücutla birleştiği yerin arasında bulunan ve dışarıdan görülebilen bir cinsel organdır.
Penis halkası: Penis veya testislerin etrafına takılabilen halka şeklindeki seks oyuncaklarıdır. Peniste kan akışını yavaşlatarak ereksiyonun ve hazzın daha yoğun şekilde hissedilmesine destek olur.
Penis kırılması: Penisi oluşturan süngerimsi kas dokularının ani ve şiddetli darbe ya da müdahale sebebiyle zedelenmesi.
Periyod: Regl.
Pezevenk: Seks işçilerine müşteri, mekan, organizasyon gibi hizmetlerde destek sağlayarak seks işinden kazanç sağlayan insanları tanımlayan argo kelime.
PID: Pelvik inflamatuar hastalık. Yumurtalık, rahim ve fallop tüpleri gibi üreme organlarında oluşabilir. Cinsel yolla aktarılabilen enfeksiyonlar, PID’e sebep olabilir.
Plasenta: Gebe insanla bebek arasındaki besin, oksijen ve diğer maddelerin alışverişini sağlayan geçici ve gebeliğe özgü bir yapıdır.
Platonik: Düşünce boyutunda kalan, bu yüzden de karşılıksız olan duygusal veya cinsel çekim.
Playboy: Birçok cinsel partnere sahip olan ya da olduğu düşünülen erkekler için kullanılan ifade.
Poliamor: Çok aşklılık.
Poligami: Çok eşlilik.
Pompalar: Klitoris, vulva, penis veya meme uçlarında pompa etkisi oluşturan seks oyuncaklarıdır. Söz konusu bölgeye kan akışını yönlendirerek hazzın daha yoğun şekilde hissedilmesine destek olur.
Porno: Pornografinin kısaltılmışı.
Pornografi: Birincil amacı kullanıcılarını cinsel olarak uyarmak olan, dahil olan tüm insanların rızasıyla üretilen ve dağıtılan ve belli bir bağlam çerçevesinde cinsel kabul edilen bütün materyallerdir. Sesli, görsel veya yazılı olabilir.
Premenstrüel sendrom: PMS şeklinde kısaltılarak kullanılabilir. Regl döneminin bir-iki hafta öncesinden başlayabilen ani mod değişiklikleri, baş ağrıları, kasık, karın, bel ve sırt ağrıları ile mide rahatsızlıklarını (bulantı, kasılma, vb.) tanımlamak için kullanılır.
Prezervatif: Lateks veya poliüretandan yapılan, penise geçirilen ya da vajinaya ve anüse yerleştirilen ve meninin cinsel ilişki sırasında geçişini önleyerek gebeliği, bedensel sıvıların aktarımına engel olarak da cinsel yolla aktarılabilen enfeksiyonlara karşı koruma sağlayan ürün.
Pro-choice: İnsanların doğum kontrol ve kürtaj haklarına destek veren düşünce ve akım.
Progesteron: Yumurtalıklar tarafından salgılanan, insan ve diğer canlılarda regl döngüsü, gebelik ve embriyo gelişiminde rol oynayan bir hormondur.
Pro-life: Kürtaj hakkını destekleyen düşünce ve akım. Anti-choice olarak da bilinir.
Prostat: İdrar yolunun başlangıcında bulunur ve prostat bezi yaklaşık ceviz büyüklüğündedir. Prostat, meni sıvısının bir bölümünü salgılar. İdrarı mesaneden vücut dışına taşıyan kanal olan idrar yolunun (üretranın) çevresini sarar.
Q harfi
Queer: Türkçe “kuir” olarak da kullanılır. Genelde heteroseksüel olmayan insanların kimliklerini ve çeşitli sosyal veya politik duruşlarını tanımlamak için kullanabildikleri bir şemsiye kavramdır. Cisgender olmayanlar da zaman zaman kendilerini queer olarak tanımlayabilir. Önceleri İngilizce’de eşcinselleri aşağılamak için kullanılan queer kelimesi, 1980’li yıllardan itibaren bu anlamı bozacak şekilde LGBTİ+’lar tarafından sahiplenilmiştir. Günümüzde queer, heteronormativiteye karşı çıkan; cinsiyet kimliği, cinsel yönelim ve cinsiyet ifadelerinin çeşitliliğini ve akışkanlığını temsil eden teori, kimlik ve siyasetler bütünüdür.
Questioning: Cinsel yönelimine veya cinsiyet kimliğine tam olarak karar verememiş, bu konuda kendini sorgulayan insanlara denir. LGBTIQ+ kısaltmasındaki Q harfinin karşılıklarından biridir; Q aynı zamanda Queer’i ifade eder.
R harfi
Rahim ağzı kanseri: Rahim ağzı ya serviks olarak bilinen organda oluşan kanser tipidir. Genellikle çok fazla belirti göstermeyen, fakat Pap Smear testiyle teşhis edilebilen bir kanserdir.
Rahim içi araç: Spiral.
Rahim: Uterus olarak da bilinir. Üreme sisteminin bir parçasıdır. Rahim bir iç organdır ve dışarıdan görülmez. Vajinanın üstünde, mesane ile rektum arasındadır. Yaklaşık 7 cm uzunluğunda ve en geniş noktasında 5 cm genişliğindedir. İki yanında genellikle yumurtalıklar bulunur. Regl döngüsünde ve gebelikte önemli rol oynar. Farklı yönlere doğru yerleşen pek çok kas dokusu üst üste gelerek rahmi sarar.
Regl: Adet, menstrüasyon, aybaşı olarak da bilinir. Rahim iç dokusu, su ve kandan oluşan regl sıvısının belli aralıklarla (genelde 28-35 günde bir) vücuttan dışarı çıkmasını tanımlar.
Regl dönemi: Bir insanın regl olduğu günlerin tamamını kapsar (mesela 30 günde bir 5 gün boyunca regl oluyorsa bu 5 güne regl dönemi denir).
Regl döngüsü: Regl döneminin ilk gününden bir sonraki regl dönemine kadar geçen süreyi tanımlar. Bu süre genelde 28-30 gün olur. Bazen, polikistik over sendromu, endometriozis, stres ya da farklı sağlık durumları sebebiyle bu aralık daha uzun ya da kısa olabilir. Siklus olarak da bilinir.
Regl kabı: Vajina içine yerleştirilerek kullanılan ve regl sıvısını haznesinde biriktirerek sıvının vajina dışına çıkmasını engelleyen ürünlerdir. Menstrual kap veya adet kabı olarak da bilinir.
Regl külodu: Tıpkı yıkanabilir pedler gibi sıvı emme kapasitesi yüksek kumaşlardan yapılır ve çoğunlukla pamuk, bambu ve/veya polyester kumaş katmanlarının üst üste konulmasıyla elde edilir. Bu külotlar, başka herhangi bir regl ürününün kullanımını gerektirmeyen iç çamaşırlarıdır.
Regl ürünleri: Regl dönemlerinde kullanılabilen hijyenik ped, tampon, regl kabı gibi ürünlerdir. Amaçları regl sıvısını muhafaza ederek sıvının iç çamaşırının dışına çıkmasını engellemektir.
Regl yoksulluğu: Regl olan insanların regl dönemlerinde kullanabilecekleri hijyenik ped, tampon gibi regl ürünlerine ve temiz su, sabun, çöp kutusu, temiz ve güvenli bir tuvalet (veya oda) gibi temel bakım ihtiyaçlarına ve regl hakkında güvenilir bilgiye erişememe sorunudur.
Rektum: Kalın bağırsağı anüse bağlayan vücut bölümüdür. Ana işlevi, vücuttan dışarı çıkarılan katı atıkları saklamaktır.
Reşit: Yasalara göre çocukluğunu tamamlamış, yetişkin olmuş kişi. Türkiye’de reşit olma yaşı 18’dir.
Reşit olmayanla cinsel ilişki: Yasalara göre reşit olmayan insanlar arasında veya reşit olmayan bir insan ile bir yetişkin arasında gerçekleşen cinsel ilişki. Yasalara göre bir suçtur.
Rıza: Onayın yasal bağlamdaki ismi.
Ritim yöntemi: Takvim yöntemi, takvim ritim yöntemi olarak da bilinir. Herhangi bir doğum kontrol ürünü kullanılmadan gerçekleştirilen bir aile planlaması yöntemidir.
Rüyalanmak: Islak rüya.
S harfi
Sağlık kuruluşu: Uzman bir personelin bulunduğu ve insanlara sağlık hizmetleri sağlamakla yükümlü yapılar.
Sakso (sakso çekmek): Penisin oral yolla uyarılmasını tanımlayan cinsel davranışın argodaki karşılığı.
Samimiyet: Bir insana hissedilen yakınlık ve güven duygusu.
Sanal seks: Telefon, bilgisayar, internet gibi araçları kullanarak yazılı, sesli veya görüntülü şekilde deneyimlenen cinsel davranışlar.
Sapyoseksüel: Zeki bulduğu insanlara duygusal veya cinsel çekim hisseden insanları tanımlayan bir cinsel yönelim.
Seks işçiliği: Para karşılığı cinsel hizmet sunma.
Seks işçisi: Para karşılığı cinsel hizmet sunan insan.
Seks oyuncağı: İnsanların tek başlarına veya partnerli ilişkilerinde haz deneyimlemek veya hazzı artırmak amacıyla kullanabilecekleri ürünlerin tümü. Örneğin, vibratör, dildo, anal oyuncaklar gibi.
Seks pozisyonu: Cinsel ilişki sırasında partnerlerin vücutlarını kullanım biçimini tanımlar. Örneğin; misyoner pozisyonu, köpek pozisyonu, oral seks, vajinal seks ve 69 gibi.
Seks: Cinsel ilişki.
Seminal vezikül: Mesanenin altında, prostatın önünde bulunan iki adet dokudur. Ürettiği salgıları bir kanal yardımıyla yumurtalardan gelen meni kanalı ile birleşerek idrar kanalının içerisine boşaltır. Boşalma sırasında gelen sıvının çoğu burada üretilir.
Seminifer tübül: Testislerde spermlerin üretildiği sarmal tüpler.
Sertleşme: Ereksiyon.
Servikal kap: Spermlerin uterusa ulaşmasını engellemek amacıyla serviks üzerine geçirilen plastik veya kauçuk bir kaptır. Doğum kontrol yöntemi olarak kullanılır.
Servikal os: Vajina ve rahim arasında bulunan serviksin orta kısmındaki çok küçük açıklık.
Serviks: Vajina ile rahim arasında kalan alan. Rahim ağzı olarak da bilinir. Rahmin vajinaya açıldığı yerdir.
Sexting: Telefon, bilgisayar, internet ve benzerini kullanarak cinsel içerikli mesajlar, fotoğraflar, resimler göndermek, almak ya da yönlendirmek. Sexting karşılıklı onayla gerçekleşmediğinde cinsel taciz olarak tanımlanır ve bilişim suçları kapsamında ele alınır.
Sezaryen: Göbek deliği altına yapılan ince bir kesik yoluyla doğumun gerçekleştirilmesine verilen tıbbi müdahalenin adıdır.
Sınırlar: Kişilerin değerlerini, isteklerini ve ihtiyaçlarını tanımalarına ve diğer insanlara daha iyi ifade edebilmelerine yarayan, zamanla değişebilen, bazen esnek bazen katı olabilen sınırlar.
Sıvı bağı: Bazı ilişkilerde kişiler partnerleriyle rahat ve güvende hissettiklerinden korunmasız cinsel ilişki deneyimlemeye karar verebilir. Bu anlaşma ya da karara, partnerler arasında sıvı geçişi olacağı için, fluid bond ya da sıvı bağı denir.
Siber seks: Sanal seks.
Siber taciz: Mail, mesajlaşma, sosyal medyalar, internet gibi araçları kullanarak insanları aşağılamak, tehdit etmek, istenmeyen içerikler paylaşmak ve benzeri.
Siber zorba: Mail, mesajlaşma, sosyal medyalar, internet gibi araçları kullanarak insanları aşağılayan, tehdit eden veya güvensiz hissettiren çocuk veya genç. Söz konusu davranışları bir yetişkinin yapması durumunda bu siber taciz olarak adlandırılır.
Sik: Penis için kullanılan argo terim.
Sikiş: Cinsel birliktelik için kullanılan argo terim.
Siklus: Regl döngüsü.
Skrotum: Testisleri saran derinin tamamı.
Smegma: Bazı hücrelerin pul pul dökülmesinden ve salgısından oluşan; cinsel organların kıvrım yerlerinde topaklanan kirli beyaz madde.
Sorgulayan: Questioning.
Sosis: Penis için kullanılan argo terim.
Spekulum: Vücut boşluklarının veya kanallarının iyi görülebilmesi için onları genişletmeye yarayan alet. Genellikle jinekolojik muayene sırasında kullanılır.
Sperm kanalı: Sperm taşıyan ince tüpler.
Sperm: Boşalma sırasında penisten çıkan sıvının içinde bulunabilen ve korunmasız vajinal ilişki sırasında yumurtaya ulaşması halinde gebelik oluşturabilen sıvı.
Spermisit: Spermi etkisiz hale getirerek yumurta ile birleşip döllenmesine engel olan doğum kontrol yöntemi.
Spiral: Rahim içine yerleştirilerek kullanılan bir doğum kontrol yöntemidir. Yumurtanın rahim içine naklini, spermlerin yumurtanın yanına gitmesini ve döllenme olsa bile rahim içinin özelliklerini bozarak döllenmiş yumurtanın yerleşmesini engelleyen, genellikle ucunda ip bulunan plastik veya metalden yapılmış rahim içi aracıdır.
Stalker: Israrlı takipte bulunan kişiyi tanımlayan İngilizce kelime.
Stalking: Israrlı takip
Strap-on: Dildo veya başka seks oyuncaklarını vücuda asmaya yarayan araçlardır. Strap-onlar çoğunlukla belden bağlamalıdır ve genellikle partner ilişkilerinde kullanılır.
Sutyen: Memeleri örtmek, desteklemek ve kaldırmakta kullanılan giyecek.
Sünger: Vajina içine yerleştirilen, spermist içeren doğum kontrol yöntemidir. Sperm öldürücü kimyasalların serbest bırakılmasını sağlar.
Sünnet derisi: Penis başını kaplayan çift katmanlı deri. Bazı ebeveynler, oğlan çocuklarındaki sünnet derisini bebeklik veya erken çocukluk yıllarında kaldırtabilir.
Sünnet: Penisin ucundaki derinin cerrahi müdahale yoluyla alınmasıdır. Dini ve kültürel nedenlerle uygulanır.
Sürtük: Toplumun genel kabulünün dışında cinsel davranışlar yaşayan ve ifadelerde bulunan kadınları için aşağılamak amacıyla kullanılan argo terim.
Sürtünme: Cinsel organları veya vücudun diğer bölümlerini kullanarak cinsel bir bağlamda nesnelere ve partnerin bedenine temas etme.
Süt bezi: Memeli canlılarda süt salgılanan yer.
Ş harfi
Şehvet: Çok güçlü cinsel istek ve cinsel çekim hissetmek.
Şemsiye kavram: İçerisinde birden çok kavram, terim ve tanımı barındıran ifadeler.
Şırınga: Vücuda ilaç, sıvı ya da kan enjekte etmek için kullanılan araç.
T harfi
Taciz: Bir yetişkinin, bir yetişkini veya daha genç birisini bedensel temas olmadan rahatsız etmesi durumudur. Taciz yasal değildir.
Tampon: Vajina içine yerleştirilerek kullanılan ve regl sıvısını emerek sıvının vajina dışına çıkmasını engelleyen tek kullanımlık regl ürünleridir.
Tanıdık tecavüzü: Bir insanın aile veya partner ilişkisinde ve okul, iş gibi sosyal çevrelerde tanıdığı bir insan tarafından tecavüze maruz bırakılması.
Taşak: Testisleri tanımlamak için kullanılan argo bir kelime.
Tecavüz: Bir kişinin başka bir kişiye rızası, onayı olmadan (ya da onay verebilecek kapasitede olmadan) zorla cinsel şiddet uygulamasına denir. Tecavüz bir cinsel ilişki ya da cinsel davranış değil, şiddettir.
Tek eşlilik : Cinsel ve romantik ilişkilerde sadece bir partnere sahip olmak, monogami.
Ters ilişki: Anal ilişki için kullanılan argo ve homofobik bir tabirdir.
Testosteron: Miktarı farklı olmakla beraber her insan vücudunda üretilen bir hormondur. Penisi olan insanlarda testosteron, özellikle ergenlikten itibaren sesin kalınlaşması, vücut kıllarının artması, kas gelişimi gibi süreçleri oluşturur.
Testis: Testisler skrotum ya da testis torbası adı verilen bir deri kesesi içinde ve penisin altında bulunan yumurta şeklindeki organlardır. Testisler üreme sisteminin bir parçasıdır ve ergenlik döneminden itibaren sperm üretmeye ve testosteron hormonu salgılamaya başlarlar.
Testis muayenesi: İki tip testis muayenesi vardır: sağlık kuruluşları tarafından yapılan ve kişilerin kendi kendilerine yapabileceği kontroller. Testis kontrolünün amacı testislerde şişlik, yumru, kızarıklık, büyüme gibi durumlar olup olmadığını test ederek sağlığı korumaktır.
Testis sızısı: Cinsel uyarılma sonrası boşalma olmadığında gerçekleşebilen ve testislerin yukarıya doğru çekilmesi sebebiyle deneyimlenen rahatsızlık hissidir. Uyarılma sonucunda boşalma olmak zorunda değildir. Bu sızı genellikle kısa bir süre sonra geçer.
Testis torbası: Skrotum.
Tıbbi kürtaj: Bir gebeliğin cerrahi müdahale yerine ilaç yoluyla sona erdirilmesi. Türkiye’de tıbbi kürtaja erişim yoktur.
Toksik erkeklik: İnsanlara, ilişkilere veya topluma zarar veren ve erkeklikle özdeşleştirilen bazı duygu, düşünce ve davranışlardır.
Toksik ilişki: Partnerlerden birinin diğerine veya partnerlerin karşılıklı olarak söz veya davranışları ile fiziksel, duygusal, cinsel, ekonomik veya başka şekilde zarar verdiği ilişki.
Toplumsal cinsiyet (gender): Cinsiyetin sosyal, toplumsal ve politik boyutlarından bağımsız düşünülemeyeceğini vurgulayan bir kavramdır. Atanmış cinsiyetlerine göre insanlara yüklenen duygu, düşünce ve davranış kalıplarını, beklentileri, sorumlulukları ve rolleri kapsar. Örneğin, birçok toplumda pembe rengin kızlara, mavi rengin oğlanlara yakıştığı; kadınların duygusal ve zayıf, erkeklerin duygusuz ve güçlü olduğu; kadınların ev içi rollere ve çocuk bakımına erkeklerden daha uygun olduğu düşünülür. Toplumsal cinsiyet çalışmaları bunların doğuştan gelmediğini, sonradan öğrenildiğini ve öğretildiğini gösterir.
Toplumsal cinsiyet temelli şiddet: İnsanların toplumsal cinsiyet bağlamında cinsiyet kimlikleri, cinsel yönelimleri, cinsiyet ifadeleri ya da cinsiyete bağlı beden özellikleri sebebiyle şiddete maruz bırakılmasıdır.
Transfobi: Trans olan ya da olduğu düşünülen insanlara karşı korku, nefret ve ön yargı ve bu hislerin desteklediği düşünce ve davranış kalıpları.
Transgender: Kısaca trans şeklinde de kullanılır. Cinsiyet kimliği ile doğumda atanmış cinsiyetini uyumlu hissetmeyen insanlar için kullanılır.
Travesti: Atanmış cinsiyetinden farklı bir cinsiyetle özdeşleştirilen kıyafetler giymekten keyif alan insanları tanımlar. Cinsiyet ifadesinin bir şeklidir. İnsanlar kendilerini bu şekilde tanımlamadıkça travesti ya da cross dresser ifadelerinin kullanılması doğru değildir.
Tren: İkiden fazla insanın birbirinin hemen arkasında duracak şekilde dizilmesiyle ve genellikle ayakta deneyimlenen cinsel ilişkiyi tanımlayan argo kelime.
Tribadizm: Vulvası olan insanların birbirlerinin genital organlarına sürtünerek deneyimledikleri cinsel davranış.
Trichomoniasis: Bir parazit tarafından oluşturulan bir vajinal enfeksiyondur. Vajinası olan bireylerde trikamanas enfeksiyonları %80 oranda “asemptomatik”seyreder yani hiç bir belirti vermez; rutin jinekolojik muayene ve jinekolojik check up sırasında tesadüfen saptanabilir. Bu durumda enfeksiyon aktif halde olmasa da kişi mikrobu cinsel partnerine taşıyabilir Semptomatik seyreden (belirti veren) trikomonas vaginalis enfeksiyonları ise en sık olarak köpüklü, sarı yeşilimtırak, bazen de kokulu akıntılar yapar.
Trimester: İnsanlardaki 9 aylık gebelik süresinin her 3 aylık dönemlerine verilen addır.
Tüp bağlanması: Vulva, vajina ve rahmi olan insanlara uygulanabilen bir doğum kontrol yöntemidir. Bir yumurtanın, yumurtalıklardan fallop tüplerine geçmesini ve spermin, fallop tüplerinden yumurtaya gitmesini önler. Böylece gebelik ihtimali olmaz. Tüp ligasyonu olarak da bilinir.
Tüp ligasyonu: Tüp bağlanması.
U harfi
Uçuk: Virüslerin neden olduğu yaygın bir enfeksiyondur. Uçuğa neden olan bu virüsler “herpes simpleks virüsleri” olarak adlandırılırlar. Genital uçuk, cinsel yolla aktarılabilen bir enfeksiyondur. HSV (Herpes Simplex Virüs)’ün neden olduğu, ağız, vajina veya genital bölgelerdeki enfekte bölgeye temas ile aktarılabilir.
Uterus: Rahim.
Uyarılma: İnsanların beş duyusundan biriyle ya da hepsiyle aldıladığı çeşitli uyaranlar karşısında verdiği bedensel bir tepkidir. Uyarılmak genitallerin ıslanmasına, erektil dokuların (klitoris, penis, meme ucu gibi) sertleşmesine, kalp atışlarının ve nefesin hızlanmasına ve diğer fiziksel değişimlere sebep olabilir. Uyarılma, cinsel istek ve haz ile aynı anlama gelmez.
Uyuz: Bir tür parazitin deri altına yerleşerek kaşıntıya neden olduğu bir deri hastalığıdır. Cinsel yolla aktarılabilen bir enfeksiyondur.
Ü harfi
Üreme: Canlıların bir başka canlıyı dünyaya getirmek üzere çoğalması.
Üreme organları: Vücutta üremeyi gerçekleştirmeye yarayan tüm organlar.
Üretra: İdrarın mesaneden vücut dışına atılmasını sağlayan, iki tarafı açık tüp şeklindeki kanaldır. Her insanda üretranın bir boşaltım işlevi vardır. Penisi olan insanlarda ayrıca meninin geçişini sağlar, bu bakımdan üremeyle ilgili bir işlevi de vardır.
Ürolog: İnsanların üreter, üretra, mesane, böbrek gibi herkeste olan organlarında ya da penis, testisler gibi genitallerinde oluşabilecek sağlık ihtiyaçlarını karşılayan uzmanlar.
Üroloji: İnsanların üreter, üretra, mesane, böbrek gibi herkeste olan organlarında ya da penis, testisler gibi genitallerinde oluşabilecek sağlık ihtiyaçlarını karşılayan bilim dalı.
V harfi
Vajina: Rahim ile dış genital arasında bulunan kaslı yapıda bir organdır. Vajina cinsel davranışlar sırasında uyarılabilen, regl sırasında sıvının ve doğum sırasında bebeğin dışarıya çıkmasını sağlayan kanaldır. Bu anlamda vajina son derece esnek bir organdır. Aynı zamanda vajina, kendi kendini temizleyebilen bir yapıya sahiptir; zaman zaman akıntı olmasının sebebi budur.
Vajinadan gaz gelmesi: Vajina esnek bir organdır. Vajina, penis, parmaklar ya da seks oyuncakları ve benzeri ile birleştiğinde genişleyebilir, bunlar vajinadan çıktığında eski haline dönebilir. Bu esneme sırasında vajinaya hava girişi olabileceği için daha sonra vajinadan gaz sıkışı ya da gaz çıkışı şeklinde ses çıkışı gerçekleşebilir. Vajinadan ses gelmesi spor, gündelik hareketler ve cinsel ilişki sırasında oluşabilir.
Vajinal açıklık: Vajinası olan insanların bacakları arasında kalan üç açıklıktan en büyüğüdür. Diğer ikisi de yukarıda üretra ve aşağıda anüstür.
Vajinal akıntı: Vajinanın kendini temizlerken vücuttan çıkardığı şeffaf veya beyaz renkli, kokusuz ya da hafif kokulu akıntıdır. Vajinal akıntı günlük olarak gerçekleşebilir, olağandır ve bir hastalık belirtisi değildir. Enfeksiyon yoğunluğunda, kokusunda ve sıklığında değişim olması halinde bir uzmana danışılabilir.
Vajinal halka: Hormon içeren ve vajina içine yerleştirilerek kullanılan ince halka şeklindeki bir doğum kontrol yöntemidir. Vajinal halka, vajinada yaklaşık üç hafta kalır; içerdiği hormonlar bu sürede yumurtlamayı ve böylece gebeliği önler. Halka daha sonra çıkarılır ve regl gerçekleşir. Kullanıma devam etmek istenirse yeni bir halka takılır.
Vajinal ilişki: Vajinanın penis, parmaklar, seks oyuncağı ya da başka uzuv ve nesnelerle cinsel bir bağlamda birleşmesi.
Vajinal prezervatif: Dahili prezervatif olarak da bilinir. Vajina veya anüsün içine yerleştirilerek kullanılan bir bariyer yöntemidir. Türkiye’de satışı olmasa da birçok ülkede güvenilir bir korunma yöntemi olarak kullanılır.
Vajinal zar: Himen. Vajinanın iç kısmında olabilen ve ince dokulardan oluşan bir yapıdır. Genellikle “kızlık zarı” olarak bilinir ama bu şekilde kullanılması doğru değildir. Çünkü zar, cinsiyet kimliğinin veya bekaret durumunun bir göstergesi değildir.
Vajinit: Vajinal enfeksiyon. Mantar, bakteri veya parazit kaynaklı olabilir. Vajina doğal florasında çeşitli bakteriler vardır. Vajinit bu bakteri ve maya dengesinin bozulmasından kaynaklanır. Tedavisi vardır. Cinsel yolla aktarılabilen bir enfeksiyon değildir.
Vas deferans: Sperm kanalı.
Vazektomi: Penis ve testisleri olan insanlara uygulanabilen bir doğum kontrol yöntemidir. Boşalma sırasında sperm, sperm kanalından ve idrar kanalından (üretra) geçerek vücuttan çıkar. Vazektomi, sperm kanallarının idrar kanalıyla bağının kesilerek birbirine bağlanmasını, böylece spermin idrar kanalına karışmamasını sağlar. Böylece boşalma sırasında vücuttan çıkan sıvının (meni) içinde sperm olmaz.
Vazovazostomi: Daha önce gebelikten korunma amaçlı olarak sperm kanalını bağlatmış ya da başka nedenlerden dolayı sperm kanalında tıkanıklık olan insanlarda, bu tıkanıklığı gidermek için uygulanan cerrahi bir yöntemdir. Bu yöntemde sperm kanalı uçları tekrar bir araya getirilerek dikilir. Her zaman kesin çözüm vermeyebilir.
Venüs tepesi: Mons pubis.
Vibratör: Titreşimli seks oyuncaklarıdır. Vibratör genellikle klitoris, vulva veya vajinada uyarılma sağlamak için kullanılır. Bununla birlikte penis, anüs, testisler ve meme uçlarında da kullanmak mümkündür.
Virüs: Canlı hücrelerde enfeksiyona sebep olan çok küçük organizmalardır. Bazı cinsel yolla aktarılabilen enfeksiyonlar virüs kaynaklıdır, HIV, herpes, hepatit B, hepatit C gibi.
Vulva: Vulva vajinal yolun dışında bulunan, dış genital organın tamamına verilen isimdir. Klitoris, iç ve dış dudaklar ile vajina girişinin bütününden oluşur.
Y harfi
Yalama: Genellikle oral seks sırasında yapılan, dil teması içeren davranış.
Yetişkin: Genellikle reşitleri tanımlamak için kullanılır. Belli bir fiziksel ve duygusal olgunluğa erişmiş, davranışlarının sorumluluğunu alabilen ve davranışlarından sorumlu tutulabilen insanlar.
Yiyişmek: Öpüşmek, sarılmak, dokunmak, sürtünmek gibi cinsel davranışları içeren, genellikle çıplaklık, cinsel birleşme veya orgazm içermeyen cinsel aktivite.
Yumurta kanalı (Fallop tüpleri): Rahmin yukarı uçlarından çıkan ve yumurtalıkları trompet şeklinde genişlemiş uç kısımlarıyla saran uzun, dar borulardır. Regl olunacağı zaman yumurta, yumurtalıklardan çıkıp, bu kanallar ve vajina aracılığıyla vücuttan dışarı çıkar.
Yumurta kanalı gebeliği: Dış gebelik.
Yumurta: Rahim, yumurtalıklar ve vulva ile doğan insanların yumurtalıklarında doğuştan milyonlarca yumurta hücresi vardır. Bu hücreler hayat boyunca tekrar üretilmez, doğuştan itibaren zamanla azalmaya başlar. Ergenlik dönemine gelindiğinde vücutta her biri kum tanesi büyüklüğünde ortalama 300.000 tane yumurta vardır. Üreme ve regl ile ilgilidir.
Yumurtalık: Yumurta hücrelerinin içinde muhafaza edildiği, rahmin iki yanındaki küçük organdır. Yumurtalıklarda progesteron, östrojen ve testesteron gibi hormonlar üretilir.
Yumurtlama: Vulvası ve rahmi olan insanlarda ergenlikten itibaren her ay, yumurtalardan bir tanesi olgunlaşarak yumurtalıklardan yola çıkar, fallop tüplerine gelir ve burada bir sperm ile buluşmayı bekler. Buna yumurtlama denir.
Z harfi
Zevk: İnsanların hoşlarına giden bir davranış ya da deneyim sonucu hissettikleri olumlu his.
Zevk suyu: Ön sıvı.