Okuma süresi: 10 dakika
Selam! Bu hafta e-bültenimizde Pozitif Dayanışma ve Havle Kadın Derneğini ağırlıyoruz. Pozitif Dayanışma'nın HIV ile yaşamaya dair başlattığı #SesimiziYükseltiyoruz kampanyasını ve Havle Kadın Derneği ile bu kampanya özelindeki ortak çalışmalarını tanımak için sorularımızı soruyoruz. Sen de HIV ile yaşayanların karşılaşabildiği ayrımcılıklar, hak ihlalleri ve damgalamaya karşı #sesini yükseltmek ister misin?
bu sayıda neler var?
📔 tabukamu sözlük: Bu haftanın konuları özelinde sözlüğümüzü aralıyoruz.
📢 #SesimiziYükseltiyoruz!: Bu kampanyanın ve Pozitif Dayanışma ile Havle Kadın Derneğinin ortak kaleme aldığı “HIV’le Yaşamak: Ne Günah Ne de Ceza” metninin nasıl ve neden ortaya çıktığını soruyoruz.
🌫 HIV ile yaşamak ve ayrımcılıklar: Pozitif Dayanışma, HIV ile yaşayanların sosyal yaşamlarında karşılaşabildiği ayrımcılıkları anlatırken Havle Kadın Derneği, bu ayrımcılıkların dine dayandırılmasının olumsuz sonuçlarından bahsediyor.
💪 ayrımcılıklarla mücadele: Bu ayrımcılıklarla mücadelede neler yapabileceğimiz konusunda Pozitif Dayanışma ve Havle Kadın Derneğinden fikirlerini alıyoruz.
AIDS: Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu için kullanılan İngilizce bir kısaltmadır. İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsüne (HIV) ilişkin gerekli tedavi yürütülmediğinde bağışıklık sisteminin zayıflaması sebebiyle ortaya çıkabilecek tabloya AIDS denir.
cinsel yolla aktarılabilen enfeksiyonlar (CYAE): Genellikle korunmasız cinsel davranışlar sırasında bedensel temas, vücut sıvıları veya kan yoluyla insandan insana aktarılabilen enfeksiyonları tanımlar.
HIV: İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsüdür. HIV, bağışıklık sistemini zayıflatan, insandan insana cinsel yolla aktarılabilen bir virüstür.
HIV pozitif: HIV+ veya HIV pozitif olmak, HIV ile yaşamak anlamına gelir. Bu, vücutta HIV, yani İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü olduğunu ifade eder. Ayrımcılık ve yargılama içermeden HIV statüsü belirten bir kavramdır.
#SesimiziYükseltiyoruz! 📢
tabukamu: Pozitif Dayanışma'nın HIV ile yaşamaya dair başlattığı #SesimiziYükseltiyoruz kampanyası ile #SıkçaDuyduklarımız ve #PekMerakEdilenler hashtagleri nasıl ve neden ortaya çıktı?
Pozitif Dayanışma: HIV ile yaşayanlar olarak deneyimlerimizi paylaşmak ve farkındalık yaratmak amacıyla #SesimiziYükseltiyoruz kampanyasını başlattık. Bu kampanya, HIV ile yaşayanlar olarak sosyal çevrelerimizde maruz bırakıldığımız ayrımcı söylemlere ve anlatılara karşı kendi sesimizi yükseltmeyi ve böylece güvenli alanlar oluşturmaya katkı sağlayarak HIV ile yaşayanları güçlendirmeyi ve toplumsal farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Kampanya kapsamında ortaya çıkan #SıkçaDuyduklarımız ve #PekMerakEdilenler hashtagleri de HIV ile yaşayanlar olarak sıkça duyduğumuz ve merak edilen konulara odaklanmayı amaçlıyor. Örneğin; “HIV ile yaşayanlar yalnız mı kalır?”, “Sorumsuz davranışların nedeniyle mi HIV tanısı aldın?”, “HIV ile yaşayanların cinsel ilişki öncesinde statülerini açıklamamaları partnerler arası güvensizlik yaratmaz mı?” gibi çeşitli sorulara kendi cevaplarımızı oluşturup ayrımcı bu anlatıları dönüştürüyoruz. Bu karşı anlatıları oluştururken de bilimsel bir çizgide, hak temelli ve güçlendirme odaklı bir yaklaşım benimsiyoruz. HIV ile yaşayanlar olarak uzaklarda bir yerlerde üçüncü tekil şahıs olarak var olmadığımızı ve ayrımcılık ile damgalama karşısında burada olduğumuzu iyi ifade ettiğini düşündüğümüz için de #SesimiziYükseltiyoruz hashtagini kampanyamızın sloganı olarak belirledik.
tabukamu: Bu çerçevede Havle Kadın Derneğine soralım; Pozitif Dayanışma ile birlikte hazırladığınız “HIV'le Yaşamak: Ne Günah Ne de Ceza” yazısı nasıl ortaya çıktı?
Havle Kadın Derneği: Havle Kadın Derneği ve Pozitif Dayanışma’nın bir araya gelişi ilk olarak geçtiğimiz yıl şubat ayında birlikte çalıştığımız bir proje sayesinde oldu. SPoD’un ev sahipliği yaptığı “Toplumsal Cinsiyet Karşıtı Anlatıları Bozmak İçin Yeni İttifaklar Arayışı” başlıklı projede DEMOS, Pozitif Dayanışma ve Havle Kadın Derneği proje partnerleri olarak bir araya geldik. Son yıllarda sayısı artan toplumsal cinsiyet karşıtı hareketlerin kullandığı anlatılara ve bu anlatılar yoluyla toplumsal cinsiyete dayalı yanlış kavramlara, kutuplaştırıcı etkiye, belirli grupların kriminalize edilmesine ve ayrımcılığa karşı farklı alanlarda çalışan dört kurumun birlikte söz üretmesinin çok önemli olduğunu düşündük. Bu proje sayesinde her bir ittifak üyesi kendi çalışma alanlarını tanıtma, zararlı anlatıların çok yönlü etkisini ve birlikte yeni anlatılar üreterek nasıl pozitif etki yaratabileceğimizi konuşma imkanı bulduk.
Birlikte kaleme aldığımız “HIV’le Yaşamak: Ne Günah Ne de Ceza” yazısı Pozitif Dayanışma’nın akran desteği hizmeti verirken sağlık ve din ekseninde kesişen sosyal normlar ve anlatılarla sıkça karşılaşmaları ve Havle’yi ortak bir yazı yazmaya davet etmeleri sayesinde doğdu. Çalışma alanlarımızın kesişen kümesinde yer alan ve dezavantajlı bir gruba doğrudan seslenen bu yazı ile hem yeni bir anlatı inşa etmeyi hedefledik hem de cinsel sağlık, beden, inanç ve din temalarının ataerkil ve normatif yorumlardan ayrı düşünülmesi gerektiğine dikkat çekmek istedik.
HIV ile yaşamak ve ayrımcılıklar 🌫
tabukamu: HIV ile yaşayanların sosyal yaşamlarında en sık karşılaştığı ayrımcılıklar neler?
Pozitif Dayanışma: HIV ile yaşayanlar sosyal yaşamlarında maalesef birçok ayrımcılıkla karşılaşabiliyor. Özellikle sosyal ortamlarda herkesin HIV negatif olduğu varsayımı ve HIV özelinde sosyal alanlarda gerçekleşen fobik söylemler başta olmak üzere birçok ayrımcılık biçimleri, toplumun genelinde var olan önyargılar, damgalama ve güncel bilgi eksiklikleri nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Bu da HIV ile yaşayanları dışlanma, aile ve arkadaş çevresinden uzaklaştırılma gibi sosyal izolasyona itebilmekte; sağlık başta olmak üzere barınma, çalışma, eğitim ve mahremiyet hakkı gibi farklı alanlarda, katmanlı ayrımcılık ve hak ihlallerine maruz bırakabilmektedir. Bunlara örnek olarak; HIV statümüzün rızamız dışında kişiler ya da kurumlar tarafından paylaşılmasını, sağlık muayenemizin ya da ameliyatımızın reddedilmesini, işe girişte ya da çalışma sırasında hukuksuz bir şekilde talep edilen HIV testi ile statümüzü açıklamaya zorlanmamızı ve sonucunda işe alınmamamızı ya da işten çıkartılmamızı, yurtlara ve huzurevlerine kabul edilmeyişimizi ya da buralardan zorla çıkartılmamızı sayabiliriz.
tabukamu: HIV ile yaşamaya dair dine dayandırılarak sürdürülen utandırma, ötekileştirme ve ayrımcılığa karşı sesimizi yükseltmek neden önemli?
Havle Kadın Derneği: Dine dayandırılan her bir anlatı toplum tarafından dogmatik, tartışılamaz, yanlışlanamaz ve sorgulanamaz olarak görülüyor ve bu şekilde kabul ediliyor. Oysa ki bugün, dine dayandırılan birçok anlatının tarihsel, siyasi, ekonomik, coğrafi ve sosyal dinamiklerle iç içe geçerek inşa edildiğini biliyoruz. Buna rağmen dini temeller üzerinden kurulduğu iddia edilen bu anlatıların kullanılması hem ataerkil ve sosyal normların yeniden üretilmesine alan açıyor hem de çeşitli duygular aracılığıyla kişilerin üzerindeki tahakkümü besliyor. Söz konusu bu tahakküm; inanç ve cinsellik, inanç ve cinsel sağlık, inanç ve beden gibi kesişimsel alanlarda utanç, suçluluk, yalnızlık gibi duygular yoluyla HIV’le yaşayan kişilerin hayatını giderek daha da zorlaştırıyor. Özellikle bu anlatılara maruz bırakılan kişilerin cinsel sağlıkları hakkında konuşmamaları veya cinsel sağlık konusunda doğru bilgiye erişmekte zorlanmaları, toplum olarak bu anlatılara karşı sesimizi yükseltmediğimizden ileri geliyor. Hayati sonuçları olabilen bu anlatılara karşı farklı grupların ihtiyaçlarına yönelik ses çıkarmanın önemli olduğuna inanıyoruz. Kişilerin sağlığını ve hayat kalitesini olumsuz yönde etkileyen konularda, bilhassa cinsellik ve cinsel sağlık konularında kesişimsel perspektiflerden söz üretmenin daha kapsayıcı olabileceğine ve çok yönlü pozitif etki bırakabileceğine inanıyoruz. HIV ve AIDS hakkında dine dayandırılarak oluşturulan zararlı anlatılarda da kişilerin hem inancını/inançsızlığını yaşama hakkına hem de sağlık hizmetlerine erişimlerine bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekerek bu çok yönlülüğü vurgulamak istedik.
ayrımcılıklarla mücadele 💪
tabukamu: HIV ve din kesişiminde üretilen mitler ve ayrımcılıklarla mücadelede ne tür araçlar var, insanlar neler yapabilir?
Havle Kadın Derneği: Aslında bu sorunun cevabı grupların/kişilerin beklentisine ve ihtiyaçlarına göre değişiyor. Sağlık temasının dini anlatılarda çokça “imtihan”, “ceza” gibi ifadelerle birlikte anılması, kişilerin yaşadığı olumsuz gelişmelerin “hak edilmiş” bir sonuç olmasıyla ilişkilendiriyor. Örneğin, benzer anlatıları çeşitlilik diyebileceğimiz farklı tip bedenler konusunda da sıkça duyarız. Tek bir tip beden, zihin ve davranış üzerinden normalliği tanımlayarak kurulan bu anlatılar insanların çeşitliliğini görmemizin önünde engel teşkil ediyor. Oysa ki cinsel sağlık dahil olmak üzere tüm sağlık anlatılarında, “imtihan” ve “ceza” ifadelerine başvurmadan, çeşitli sağlık, beden ve yaşantı şekillerini tanıyarak bu konuları haklar ekseninde konuşmayı önemli buluyoruz. Bu şekilde hem düzenli tedavi yollarını öğrenmek ve bilimsel gerçeklere dayanan sağlık verilerine ulaşmak gibi sağlığa erişim haklarımızın temel alındığı bilgiyi yaygınlaştırmayı hem de dine dayandırılarak başvurulan HIV anlatılarının inançlı kişilerin dini/manevi hayatındaki etkisini azaltmasını amaçlıyoruz. Örneğin, HIV’le yaşayan kişilerin dini açıdan kendilerini yargılayarak daha az değerli görmesi veya HIV tanısı almalarıyla “günahkar”, “ahlaksız” olduklarını düşünmeleri gibi birbiri içine geçen ve ikircikli anlamlar doğurabiliyor. Bu sebeple sivil toplum başta olmak üzere tüm kurumların ve grupların, din ve HIV kesişiminde daha kapsayıcı ve yeni anlatılar inşa ederek bu alandaki çeşitli mitlerle ve ayrımcı söylemlerle birlikte mücadele edilebileceğine inanıyoruz.
Kişilerin neler yapabileceği konusunda ise cinsel sağlık dahil olmak üzere sağlık ve beden hakkında soruların ve varsayıma dayanan bilgilerin kişilerin sağlığa erişimi önünde engel olacak şekilde tartışılmaması, asılsız mit ve ayrımcılıkları besleyecek ifadeleri kullanmaktan kaçınmaları gerektiğine inanıyoruz. Bunu yapabilmek için ataerkiyi ve normları dışarıda bırakan dini kaynakları araştırıp okumak, çeşitli kaynakları alternatif yorumlarıyla birlikte göz önünde bulundurmak ve mevcut kaynakları tarihsel, ekonomik, sosyal ve coğrafi açıdan değerlendirip tahkik etmenin birçoğumuza olduğu gibi HIV’le yaşayan inançlı kişilere de iyi gelebileceğine inanıyoruz. Keza, dini öğretilerde de inanan kişilerin ilim ve bilgeliğini beslenerek çağın mevcut normlarından farklı düşünmeye ve davranmaya cesaret etmeleri, din ve imanın bunları desteklediği görülebilir. Bununla birlikte, kişilerin dini kaynaklar aracılığıyla HIV'in nedenlerine ve HIV ile yaşamaya dair açıklamaları referans almak yerine kendi mahremiyet ve sağlık haklarını önceliklendirmelerine inanıyoruz.
En önemlisi, hiçbir mücadele yalnız kazanılmak zorunda değildir. Havle Kadın Derneği olarak, Allah ile kişi arasına giren her tahakkümün ve gücün karşısındayız. Hem varoluşları hem de inançları arasında yaşanılan gerilimleri ve verilen mücadeleleri tanıdığımız gibi din ve HIV kesişiminde yaşanan zorlukları da görüyoruz. Birbirimizle konuşmaya, dayanışmaya ve ortak mücadelelerimizi tanımaya alan açmanın gücümüze güç kattığına inanıyoruz. Birlikte inşa ettiğimiz/edeceğimiz bu güvenli alanda inanç konusunda yaşadığı gerilimleri, zorlukları ve mücadelesini paylaşmak isteyen herkesi Havle’ye bekliyoruz.
tabukamu: HIV’le yaşayanların karşılaştıkları ayrımcılıklarla mücadelede ne tür araçlar var, insanlar bu konuda neler yapabilir?
Pozitif Dayanışma: Öncelikle cinsel sağlık alanında bilimsel ve güncel bilgiye herkesin erişebilmesi gerekiyor. Bunun için herkes #SesimiziYükseltiyoruz kampanyamızı ve benzeri çalışmaları sosyal medyada yaygınlaştırarak, sosyal çevrelerinde konuşarak HIV ile yaşayanların seslerini duyurmalarına ve toplumda HIV farkındalığı oluşturmaya katkı sağlayabilir. Ayrıca HIV ile yaşayan herkes akran danışmanlığı, psikolojik danışmanlık ile hak ihlallerine maruz bırakıldıklarında hukuki destek almak için Pozitif Dayanışma’ya ve bu alanda çalışan diğer sivil toplum örgülerine her zaman başvurabilir. HIV ile yaşayanlar olarak ne yanlışız ne de yalnız!
tabukamu'da artık deneyimlerini paylaşabileceğin bir alan var. Bu alana anonim bir şekilde, takma isimle ya da kendi isminle, dertleşmek istediğin bir konuya dair hislerini, deneyimlerini ve düşüncelerini anlatabilirsin. Çünkü deneyimledikçe öğreniyoruz ve deneyimlerimizi paylaştıkça büyüyoruz, dertleşiyoruz, dayanışıyoruz ve tabii ki demleniyoruz. Sen de anlatmak ister misin?
Pozitif Dayanışma (PD) hakkında: PD, HIV'le yaşayanların ayrımcılığa, damgalamaya, nefrete maruz bırakılmadığı özgürlükçü değerlerin benimsendiği bir toplum yaratmak amacıyla 2019 yılından bu yana çalışmalar yürütüyor. HIV ve AIDS hakkında bilgilendirme ve destek çalışmaları yapan PD, sosyal medya adresleri ve e-posta aracılığıyla HIV ile yaşayanlara gönüllü akran danışmanlığı ve psikolojik danışmanlık vermektedir. Instagram’da takip et, e-mail ile ulaş.
Havle Kadın Derneği hakkında: Kadınların ve bilhassa Müslüman kadınların hayatlarının her alanında karşılaştıkları zorluk ve engellerle mücadele etmek amacı ile 2018 yılından bu yana "Türkiye'nin ilk Müslüman feminist kadın derneği" olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Instagram’da takip et, websitesine göz at.